Ve işte yine ben, yine bir "I Love Bad Boys"..
Bu post, özellikle bana Facebook sayfamdan mükemmel bir mesaj ile ulaşan biricik takipçiye (sen kendini biliyorsun ;) ve Night Huntress (Gece Avcısı) Serisinin bütün fanlarına ithafen hazırlanmıştır. (:
Ben yorum işini filan bırakıp sadece "Bad Boys" işine gireceğim bu gidişle =D
Hatta sizinde varsa aklınızda, keşke şunun Bad Boys'u yapılsaydı dediğiniz bir kitap, yazıverin sizde bana, Eğlenelim biraz =D
Öhöm, şimdi önce Night Huntress Serimizi güzelce bir tanıyalım, hangi kitaplar var bunlar nedir? Sonra asıl meselemiz olan biricik yahşuhlu vampirim Bones'a gelelim. :) Aynı Edward Cullen | Twilight için hazırladığım Bad Boys çalışması gibi bazı kitapların karakterlerini sevdiceklerinden ayrı düşünmem ne yazık ki imkansız :) Bu sebeple resimlerin arasında Cat'ın resmine de rastlayacaksınız. Cat ve Bones'da bu şekilde anlıma kazınmış çirftlerdendir. :)
Okuyun ya bu seriyi, vampir kitapları seviyorsanız bu kitabı aklınızı durduracağına eminim :)
Yazarın Bütün Serilerinin İncelemesi:
NİGHT HUNTRESS SERİSİ (Bones&Cat)
1. Kitap MEZARLA RANDEVU (Yorumu İçin Tıklayınız)
2. Kitap TEK AYAĞI MEZARDA (Yorumu İçin Tıklayınız)
3. Kitap MEZARIN DİBİNDE (Yorumu İçin Tıklayınız)
4. Kitap MEZARA MAHKUM
5. Kitap MEZARIN YÜZÜ
6. Kitap ŞİMDİ MEZAR ZAMANI
NİGHT HUNTRESS WORLD SERİSİ
1- Kitap KIZIL DAMLA || (Spade&Denise MacGregor)
2. Kitap SONSUZ KARANLIK || (Mencheres&Kira Graceling) ***Benim Favorim
NİGHT PRİNCE SERİSİ
1-ATEŞ LANETİ || Artemis Yayınları tarafından çeviriye hazırlanmaktadır. (Vlad[Dracula]&Leila)
2-TWİCE TEMPTED || Çevrilmedi.
BONES KİMDİR?Vampir İsmi: Değişimini tamamladığında gözlerini bir mezarlıkta açıyor. İsmini buradan ilham alarak alıyor. "Bones" Türkçe "kemik" anlamına gelir.
Gerçek İsmi: Crispin Phillip Arthur Russell III
Doğum Günü:20 ARALIK 1766
Yaş: İnsan Olarak: 24 Vampir Olarak: 217
Ev:Mağara, elektrik filanda var :)
BONES & CAT
NİGHT HUNTRESS SERİES by JEANİENE FROST
O bir vampir,
O bir Gece Avcısı,
O bir paralı asker,
O bir dövüşçü,
O eski bir fahişe ;)
O Bones bebeğim :) Sarı saçları ve Adonis vücudu ile burada...
Bones adayım, (ki çoğunluk ile yine hem fikirim) Andrew Stetson ;)
İLK KARŞILAŞMA (:
“Selam yakışıklı,” dedim en cilveli sesimle.
“Şimdi olmaz.”
Heceleri yutarak telaffuz ediyordu,
bariz bir İngiliz aksanı vardı. Aptal gibi gözlerimi kırpıştırdım ve
belki de gerçekten fazla içtiğimi, onu yanlış anladığımı düşündüm.
“Efendim?”
“İşim var ” Sesi sabırsızdı ve rahatsız olmuş gibiydi.
Kafam karıştı. Yanılmış olabilir miydim?
Emin olmak için uzanıp bir parmağımı hafifçe elinin üzerinde gezdirdim.
Gücü neredeyse teninden taşıyordu. İnsan değildi, orası kesin.
“Merak ettim, yalnızca, şeey…”
Kelimelerin üzerinden tökezleyerek ayartıcı bir cümle bulmaya çalıştım,
işin gerçeği, daha önce böyle bir şey hiç başıma gelmemişti. Bu cins
genellikle çok kolay elde edilirdi. Nasıl davranmam gerektiğini, gerçek
bir profesyonelin böyle bir durumda ne yapacağını bilmiyordum.
“Düzüşmek ister misin?”
Kelimeler ağzımdan dökülüvermişti.
Ağzımdan çıkanı kulağım duyduğu anda dehşete kapıldım, neredeyse elimle
ağzımı kapatacaktım. Daha önce bu kelimeyi hiç kullanmamıştım.
İşi olduğunu söyledikten sonra başını
çevirmişti, bu son cümlem üzerine tekrar bana döndü. Yüzünde,
eğlendiğini gösteren hafif bir gülümseme vardı. O koyu renk gözler,
değer biçer gibi beni baştan aşağı süzdü.
“Yanlış zaman tatlım. Beklemen gerek. Şimdi iyi bir kuş ol ve uç, ben seni bulurum.” ,
-Mezarla Randevu
"Para istiyorsanız bizde pek yok." diye öttü Ed. "Hem soyunu mega usta Mencheres'le birleştirdiğinde, kiralık katil işinden emekli olduğunu düşünmüştüm."
Bones tek kaşını kaldırdı.
"Sen fazla düşünmemeye çalış, bir yerine birşey olur."
-Mezarın Yüzü
"Sence ben kötü bir adammıyım? Hiç tanımasam daha iyi olurdu diyeceğin türden iğrenç birimiyim?"
"Tabi ki değilsin," dedim hemen. Böyle bir şeyi merak etmesi bile beni incitmişti. "Seni seviyorum Bones. Başıma gelen en iyi şeysin. Ben senin yarın kadar bile şerefli değilim."
Ardımdan hafif küçümseme dolu bir ses geldi. Bunu duymazdan gelerek gözlerimin en içine bakan koyu kahverengi gözlere yoğunlaştım.
"Ama bir katil olduğumu biliyorsun. Yani buna rağmen iyi bir adam olduğuma inanıyorsan, bazen koşullar istemediğin kadar sert davranmanı gerektirse de iyi bir insan olabileceğimi biliyorsun demektir."
"Eh ben içeri giriyorum." dedi Vlad yine alaycı bir tavırla burnundan soluyarak. " Birden içimden Ajan47'yi üzerine de Bay ve Bayan Smith'i izlemek geldi."
-Mezarın Yüzü
Kadın hafifçe burnunu çekerek kocasına döndü ve olağanüstü işitme yeteneğim olmasa bile duyabileceğim yükseklikte bir sesle, " Buradaki müşteri kitlesi değilmiş galiba" diye fısıldadı.
Dişlerimi gıcırdattım ve kadını hipnotize edip kıçının beş beden büyük olduğuna inandırmanın çok çocukça olacağını kendime hatırlattım. Bir saniye sonra asansörün kapıları açıldı, neyseki çiftin katına varmıştık. Onlar asansörden inerken, Bones kadının kocasına dönüp kibarca gülümsedi.
"Her perşembe sen klüpteyken muslukçuyu beceriyor. Klozetin son bir ayda 4 kez tamir edilmesi gerektiğine gerçekten inandın mı? (Bu adamı seviyorum ya! :))
Bones:"Atla."
Aşşağıdaki Missisipi'nin çalkalanan sularına baktım. "Boşanmak istediğini söylemeye çalışıyorsan..."
"İstesende boğulamazsın," dedi Bones eğlenerek. "Neredeyse bir senedir nefes almıyorsun. Şimdi tereddüt etmeyi bırakta atla. Uçmayı öğrenmenin en iyi yolu bu."
"Daha ziyade çığlıklar atarken düşmeyi öğrenmenin bir yolu gibi görünüyor."
"Hayatım, inan bana onlara hiçbir şey olmamasını ve bana o gulyabanilerin yerini göstererek yararlı olacaklarını umuyorum. Ama bu saldırıların ardında Apollyon varsa, durduk yere düşmanlık gösteriyormuş gibi gözükmeden ona ulaşmanın bir yolunu bulmamız gerek. Yoksa..."
Bones'un cùmlesini tamamlamasına gerek yoktu. Yoksa Apollyon benim bir tür vampir Stalin olmaya çalıştığım söylentilerini daha da rahat yayar, diye tamamladım içimden. Evet, ne de olsa hergün yapılacaklar listeme bunu yazıyordum. Dişlerini fırçala. Saçlarını yıka. Ölmeyenler dünyasını demirden bir yumrukla yönet.
"Tehlikeden saklanmakla içine balıklama atlamak arasında fark var," dedi Bones benimkinden daha makul bir tonda. "Boyundan büyük işlere kalkışarak sana yapılan yanlışı düzeltemezsin, Justina."
"Haklısın, benim düzeltilecek bir yanım kalmadı," dedi annem. Kırk altı yaşında değil de otuzlarında görünen yüzüne kasvetli bir ifade yayıldı. "Fakat diğer insanlar öyle değil," diye devam etti. "Ben olduğum şeyi değiştiremem ama aylar önce o vampiri öldürmek bana en azından diğerlerinin benim durumuma düşmesini engelleyebileceğimi gösterdi."
Sanki genclik halimi dinliyorum, diye düşündüm inanamayarak.
"Kedicik, bir karar vermelisin. Ya burada kalıp uslu duracağız ya da şimdi gideceğiz ve sana söz veriyorum, eğer gidersek..." Eğildi ve sözleri dudaklarıma düştü. "Uslu durmayacağım."
Mencheres'in ilk seçtiği evi gördüğünde Kira, ''Burası bir ev değil,bir otel'' demişti ve eski firavun da gıkını çıkarmadan,daha ufak bir yerde yaşama fikrine razı olmuştu.''Gördün mü?'' diye fısıldadım sırıtarak ve kocamı dürttüm.''Kadınla hiç tartışmıyor.Çok tatlı değil mi?
Bones cevap vermeden önce burnundan alaycı alaycı soludu.''Rüyanda görürsün,yavrum.'
Bir çarpma sesinin ardından uzun, kadınsı bir ciyaklama duyulunca başımı kaldırıp hayretle eve baktım. Kadına ne yapıyor?
Gorgon gözlerini kırpıştırırken Bones bir kahkaha daha attı.
"Bilmiyorum, ama sonra ona soracağım kesinlikle."
Hay aksi. Farkında olmadan, sorumu yüksek sesle sormuştum galiba. Boğazımı temizledim, ayrıntılarıyla duyabildiğimiz seslere rağmen soğukkanlı görünmeye çabaladım.
"Iıı, arkadaki bahçeler ne hoş," diye kekeledim. "Yanılmıyorsam buraya son gelişimizde o bahçelere bakma fırsatımız olmamıştı, Bones."
"Şey, Marie bunun bir daha o kadar şiddetli olmayacağını söylemiş ama ne olur ne olmaz... Bunu yapar ve Kalıntılar'ı güvenli bir biçimde geri gönderdikten sonra aniden sana asılmaya başlarsam bunu kendi isteğimle yapmadığımı bil. Ölülerin açlığına bağlanmanın yan etkisi bu sadece. Üzerine atlama yönünde birden çılgın bir arzuya kapıldığımı sanma."
Vlad başını arkaya atıp kükrercesine güldü. Kendine hakim olup yalnızca kıkırdamayı başarana dek gözlerinden pembe yaşlar geldi.
"Benim ya da başkasının üzerine atlamana engel olacağıma söz veriyorum," dedi sonunda ama dudakları hala seğiriyordu.
Cat:"Yalvarmam ancak hoşuna gider ve hoşuna gidecek herhngi birşey yapacağımı sanıyorsan, beni yanlış tanımışsın demektir. Başka hangi konuda yanılıyorsun biliyor musun? Bu göz yaşlarımın ardındaki sebep konusunda. Gözyaşlarımın zayıflığımın alameti olduğunu düşünüyorsun.Pes ettiğimi.Tıpkı ete kemiğe bürünmenin seni güçlendirdiğini sandığın gibi. Yanılıyorsun.Etin seni zayıf kılıyor ve bu göz yaşları, hayal edebileceğin bütün silahlardan daha güçlü."
"Duyduğum tek şey 'şu sarımsakları sarımsaklasak da mı saklasak' tekerlemesiydi. O kadar çok tekrar etti ki kendi kalbime kazık saplamak istedim."
"Bones, Cat. Mencheres maalesef şu anda meşgul. Lütfen buyurun, içeri girin."
Kendimi gülmekten alıkoymamı mümkün kılan tek şey, vampirlere özgü yeni kontrolümdü. Bones ise vampir kontrolünü kullanmak yerine kahkahayı basıverdi.
"Anlaşılan yatak odasına henüz ses yalıtımı yapamamış, o yüzden meşguliyetinin maaleseflik bir yanı olmadığını gayet iyi biliyoruz."
Mencheres bir kadına aşık olduğunda deli divane olur, Kira doğum günü hediyesi olarak kendisine ait bir kıta istese Mencheres muhtemelen kadın daha mumları söndüremeden kıtayı onun için fethederdi.
Vlad:Yeteri kadar uzun yaşarsan bir gün beni bile korkutabilirsin Azrail.
(P.S: Kördüğüm Hayaller sayfasının biricik adminine benden bir hediye alıntı. Vlad aşkına <3)
Keep Calm
And
Wait For Next "I Love Bad Boys" ;)
tamaaammm... yüzümdeki ultra kocaman sırıtışı bir kenara bırakıp kalp atışlarımı dengelemem lazııımm.. Bones <3 Yerim ben seni.. :D tamamm.. neyse sakinim :D
YanıtlaSilÖncelikle (O Büşra bu Büşra :D) bu mükemmel başlangıcı 3-4 kez kudumm.. :P hayır gözlerim bozuk değil.. :P
Şimdi bu kdicik merakını çok fark edilebilir şekilde hissediyorum! Daemon ve Bones kedicik diye ölür, Travis Güvercine gider! Ne bu hayvan sevgisi canım aaa! :D (deli gibi kıskanıyor :D)
Vay canına sanırım biraz uzun oldu ha? Ama daha uzun yazardım da az biraz karnım acıktı :D resimlerle alakası yok, kuru iftira! :D
Tekrar teşekkürler.. :)))
Ben Bones olarak hep kitabın kapağındaki adamı düşünmüştüm ama içime de pek sinmemişti. Bu bana biraz küçük geldi, adamı nedense hep 28-30 gibi hayal ediyorum! Şimdi doğru söylemek gerekirse adam bir ayrı taş, ee bizim Bones bir ayrı taş. İkisi uymamış desem yalan olur :D Okumayı nasıl özledim, ukala, sahiplenici vampiri! Ellerine sağlık, çok güzel bir post olmuş :D
YanıtlaSilBad Boyslara devam :D
Bende mi okusam ki ? :p
YanıtlaSilNe demek cnm görevimiz :p
YanıtlaSilYes babe ;) aynen devam :)
YanıtlaSilokumalısın bence ama sen kıl cins bir insansın ben bilmiyorum hoşuna gidermi gitmez mi :)
YanıtlaSilAaa! Kur iftira :p Ne kıllık ettim lan sana aşk olsun XD
YanıtlaSilbana ne kıllık etcen canm :) sen benim bayıldığım çoğu kitaba burun kuvuruosun manyakmısın nesin anlamadım ki :) nasıl tavsiye edeyim ben sana bişey :) al ilk kitaba bi bak hoşuna gittimi devam edersin :) Benim dibim düşük olduğu için senin beğenmeme ihtimalin yüksek =) Kılsın ya ondan :)
YanıtlaSilSenin seçimler yanlış ondan :D
YanıtlaSilya bi git alah aşkına :) kırk insana kitap söylüorum devrile devrile okuyorlar bir sen bir Tuğçe aman yani! ikinizden ötürü kaç yıllık okuyucu ben hep yanlış seç zaten :) ikinizden de hazetmiyorum -.-
YanıtlaSilBir daha bir daha ve bir daha okudum =D İlkinde resimlerden gözüm alıntılara kayamadı bile ama şimdi okudum. Ve gördüm! O.O Vlad'dan vazgeçmeye doğru gidiyorum hade hayırlısı valla. Ne resimler ne resimler <3
YanıtlaSilVe bana gelen alıntı, favorilerimden. Seni seviyorum Küçük Kız =)
seni seviyorum <3
YanıtlaSil