12 Ağustos 2013

Kitap Yorum: KENDİNE YALAN SÖYLEME || WARNİNG! Parçalama Postudur!

 Merhabalar!,
Bu sefer mutlu içerisinden kalpler çıkan bir post yazamayacağım... ve bu durumdan cidden nefret ediyorum ama hayatımda, bir yazara bu kadar kıl olduğumu hatırlamıyorum. Gerçekten!

"Bir yazarın, okuyucuyu aptal yerine koymadaki max. limiti nedir?" sorusuna karşılık kolları sıvayıp, dünya rekoru kırmaya karar veren yazarımız bunu bir de historical romance adı altında yapınca ne olur?, Küçük Kızın yine sinirleri zıplar! ve bir paçalama yazar.



Blogumda okuduğum her kitabın yorumu olmaz, hatta bazen kitap yorumu bile olmaz “I love bad boys” olur (: Keyfime ve bana hissettirdiklerine göre sadece eğlendiğim ve eğlendireceğimi düşündüğüm kitapların yorumunu yapıyorum. (sonuçta iş filan değil benim için bu...) Puanda vermem kitaba, öyle bir ustalık görmüyorum kendimde çok anlamıyorum da o işlerden…  Açıkcası ben sevdiğim kitabı yorumlar sevmediğim kitabın acısını içimde sessiz sessiz yaşarım.


Ama bir kitap eğer bende okurken harakiri yapma isteği uyandırıyorsa, üzerine acayip finalleri ve abudik gubudik cümleleri, entrika demeye bin şahit kurguları ile burnu havalarda dolaşıyorsa “Orda bir durcaksın arkadaş!” deme yazılarını yazarken buluyorum kendimi. (Örnek 1-A)

Bu bana zevk vermiyor sayın takipçi, inan ki bu bana zevk vermiyor…


Efendim kitabımız “Kendime Yalan Söyleme” ve bu yazım ile ilan edeceğim üzere, benim verdiğim ismiyle “Kendine Yazık Etme”…

Uzun uzun yazmadan kafamda derledim topladım sizlere naçinaze delirme sebeplerimi giriş,gelişme ve sonuç olarak adım adım yazacağım, eğer kitap ile ilgili bir takım hayalleriniz var ise, aldıysanız kargonun gelmesini bekliyorsanız, postun bu kısmından sonrasını okumayın...


1. Kitabın girişi kızın başına gelen bir takım talihsiz olaylar ve erkek kardeşinin ondan koparılıp götürülmesi ile gayet umut vadeden bir şekilde başlıyor. Kızımız bir leydi(!) bunu aralarda hatırlatma olarak yazabilirim zira, yazarın bile kitabın belirli kısımlarında bunu unuttuğunu gözlemledim.

 -.- Kardeşinin can sağlığından cidden şüphelenen kızımız (küçük erkek kardeşi amcasının yanında İngiltere’de, kızımız ise Amerika’da) atlıyor gemiye doğru İngiltere’ye… 

Hani demiyor ki kimse bu leydinin(!) arkasından sen haftalarca gemi yolculuğu yapcan gitcen, üzerine Londra’da  yol bilmez iz bilmezsin, kız başına bu güzellikle ya başına bir iş gelse… Ama bi dakka Battal’ın kızı o, ona bir şey olmaz! gelir o! Yapar böyle şeyler...

2. Kader ağlarını örer bizimkisi tek parça(!) Londra’ya gelir, kendisi bir leydi(!) ama yolda ağırlık olur diye(!) yanına çok para almadığından suyunu çekmeye başlamaz mı ufak ufak paracıkları. Bizimki kollarını sıvar ve der ki “…devir tasarruf devri, ben tek başıma Londra’da dolaşan bekar bir leydi olabilirim ama Battal’ın kızıyım… 

"Tek başıma güvenlikli bir pansiyonda kalacağıma gider bir Ker-hane(!)nin boş bir odasında bulaşıcı hastalık ve tecavüz riski altında oldukça ucuza yaşarım, en azından param bana yeter. Hem kardeşi bulup Amerika'ya geri gitcem ben olmayan paramızla(!), buralarda çok durmıcam…”der. Kendisine aynı kendisine benzer zeka ortalamasına sahip insanların bulunduğu bir ker-hane bulur, hizmetçi odalarından birine namuslu bir leydi(!) olarak yerleşir. Tabi orada bir misafirdir (!) başka birşey kimse düşünmesin lütfen...


3. Birde lordumuz var tabi. Kendisi amcasının vasiyeti üzerine (adamda ki psikopatlık leveline değinmiyorum bile(!) evlenecek münasip bir düşmüş kadın arar. 

Bunu da balo salonlarında arayacak hali yok tabi bizimkisi, gezmeye başlar eskiden tanıdığı, sık sık gittiği yerleri… Sonra böyle caddede kendine bakınıp gezerken (malum müstakbel eşini arıyor kendisi) bizim kız ona çarpar. 


Kont şok tabi, tutar kızı kollarından hemen der ki “Seni gidi küçük hırsız..” -.- 
Kız der ki “Ne alaka, ben hırsız değilim. Babanın yolumu burası geçiyordum, çarptım sana işte.” 
Kont derki: “Yok sen hırsızsın hatta, düşmüş bir kadınsın ve benim sana bir teklifim var.”-.-


Şaka yapıyorum, dalga geçiyorum sanıyorsunuz değil mi? Daha kitabın 70. Sayfasına gelmedim ve şimdiden 3 kere Hara-Kiri yaptım bile kendime… 

Arkadaşım kızın bir adını öğrenseydin önce, belki yolunu şaşırmış biri, belki misafir Allah’ım! Belki de evli kadın , hadi bakalım o zaman napıcan, evli olsa ne yapacaksın. 

Ama yok o  bir Kont. Ve o kadının hırsız ve düşmüş bir kadın olduğunu söylüyorsa öyledir(!)


Kız bundan bir türlü kurtuluyor koşa koşa güvenilir olan evine(!) odasına(!) sığınıyor. Adamda peşinden tabi, bakıyor ki kız bir tane ker-ha-ne-ye giriyor diyor ki, “Ben acayip zeki adamım vesselam, elime düştü resmen gideyim konuşayım da hemen evleneyim.”


Sevgili okuyucu, bundan sonra adamın teklifini sunup kızın kabul etmesine kadar geçen süreçteki saçmalıkları merak ediyorsanız alıp okumanız gerekecek zira benim yazacak sabrım ve takatim yok...



4. Kız, anlaşma gereği kontla evleninceye kadar metresi olarak ortalarda görünmesi gerekiyor, ama bir sıkıntı var sonuçta bu kız namuslu bir leydi(!) değil mi metreslik filan ne bilsin, Kont ile anlaşırken zeki bir taktik ile kendisini bu iştende muaf tutuyor. 


Ve kızın zeka seviyesini görmeye hazır mısınız?


Namuslu Leydi says: “Kontum, aramızda yatak ilişkisi olmayacak, şartım budur”
Kont says: “Sebep?”
Namuslu Leydi says: “ Bu hayata ara vermek bir süre kendimi dinlemek, toparlamak istiyorum. Anlıyorsunuzdur herhalde.”
Kont Says: “Anladım. Tamam.”




5. Çiftimizin kesinlikle birbirlerine uygun olduğuna kanaat getirmeme sebep olan kısmı da geçtikten sonra devam edelim. Kont, kitabın bu kısımlarında kızda bir gariplik olduğundan işkillenmeye başlıyor. Ama bir dakika, kızın zeka seviyesi ile ilgili değil bu şüphe tabiî ki, kızın gerçekten düşmüş bir kız olduğundan emin değil Kont’umuz. 


Eli sürekli alnında, brendisini içerken şöminenin önünde oturan bir tip düşünün. Düşündünüz mü? Tamam bunu aklınızdan çıkarmayın çünkü adam nerdeyse bütün kitap boyunca bu halde!



6. (BONUS BÖLÜM) – Kalbiniz bunu okumaya hazır mı emin değilim!


Bunlar baloydu iki tiyatroydu gezdi gezmedi, daha accık bir zaman olmuş takılıyorlar ki, adamda bir şehvet kız da bir arzu aman aman! Ama bir sıkıntımız var! Kızımız bakire… 

Eeee Kont'la yatarsa ne olacak adam bunun düşmüş bir kadın olmadığını anlayacak tabi(!) Anlayınca ne olacak aralarındaki anlaşmayı bozacak adam malum adama bir düşmüş kadın lazım(!)  


Bizim kız ve kendi gibi ker-hanede çalışan iki arkdaşı kafa kafaya veriyorlar ki bu kötü(!) durumdan nasıl kurtulalım, ve çözümü buluyorlar.Bunu gerçekten yazacak olmaktan büyük bir utanç ve üzüntü duyuyorum ama üzgünüm, yazıcam…


“Kızımız bu işler için kullanıldığı iddia edilen bir çubuk ile şehvetli ilk gecesini yaşama kararı alır. Yani, kızımız bakireliğini kendi psikopat, sapkın elleri ile bozacaktır!!!!”


****Şimdi burada biraz mola verelim… Arkadaşım ben ki, sayısız historical romance kitap okudum. Onu geç, Tutkulu Notalar kitabına kadar, akıl almaz cinsel sahnelerin bulunduğu kitapları okumuş, sayısız ilk gece ve bakirelik kaybına şahit olmuş, yer yer gülümsemiş, iç çekmiş bazen de hüzünlenip ağlamış biri olarak HAYATIMDA BÖYLE BİR OLAY OKUMADIM!


Bunu yaptı sayın takipçi inanın bunu yaptı, o manyak karı bakireliğini bu şekilde kaybetti ve ona akıl veren sözde düşmüş arkadaşları demedi ki buna, "...sen sevişme ne bilmezsin, bu adam kan gelmesede anlar senin ne pok olduğunu."

Anlayacağınız Londra’da ne kadar ge.ri.ze.ka.lı var ise hepsi o ker.ha.ne ve çevresinde gezinmekte sonuç olarak da kitapda bulunmakta…


7. Ne mi oldu, Kont ile kızımız efsane bir akşam geçirdi. Kont iş bittikten kız sızdıktan sonra elinde brendisi, öbür eli alnında şöminenin önünde oturdu düşünmeye başladı. -.- 

"Bu kız kim, gerçekten dediğini kişi mi? Bi acayiplik var." diye….

8. Ve bundan sonraki kısımda ise aklımda sıkça tutmaya çalıştığım şey kızın gerçekte bir leydi olduğuydu. Kırk yıllık düşmüşlere taş çıkarcak bir cüretkarlık, ne bileyim acayip bir fantezi dünyası, utanma çekinde filan yok direk adamın üzerine atlamalar.. Arkadaşım senin içinde vardı da bu iş, para yok ayağına mı gittin kaldın orda. 

Namuslu Leydi iç sesi says:

"..Sarhoşun biri odasını karıştırırda yanlışıkla benim odama girer, bende bir güzel tecavüze uğrarım.." Tanrım! 

Birde, sen nazik yetişrilmiş bir kızsın ya hani... Böyle cemaatin içerisinde herkes sana metres olarak bakıyor filan böyle aşağılamalar o biçim yok hiç takılmıyorsun değil mi bu işe, aklı fikri o sırada eve gitsekte Kont'umla sevişsek. Yok  o öyle karizma bir adam, böyle karizma bir adam filan..Ağlıcam yemin ediyorum, intihar edicem kendimi..

 9.Kardeşini bulduğunda olanlar ise tam komedi. (kitap baştan sonra öyle değilmiş gibi) Kapatma olarak Kont'umuzun yerleştirdiği evde kalırkene buluyor kardeşini, durumu baya kötü tabi. Hemen kollarına alıyor onu, ee Kont'a ne diyecek?
 Leydi Says:"Hizmetlinin çocuğu bu." 
Arkadaş Kont bir bakıyor ki, çocuğu parka götürmeler, on numara kıyafetler giyinmeler. Beraber uyumalar filan. Yok evde sürekli dip dibelikler. Benzerlik filanda var hani, kardeş ya bunlar, kaş burun bir yerden çeker tabi :)

Ve Kont, elinde birendi, bir eli alnında şöminenin karşısında oturur ve sorar "Ağa bu kadın kim ya?" 
Zaten adamın parası yoki hadi parası var diyelim memleket de dedektif yok -.-, hadi dedektif de var diyelim bu adamda o beyin yok...


SONUÇ:  Yok(!) 

Yazacak çok şey var evet ama sonuç koca bir sıfır(!)
Kitabın son 6 sayfasında adamın ayıkması ve kızın aslında bir leydi olduğunu anlaması gibi… (zeka seviyesini siz görün) olaylarıda finalde görünce ne mi oldu, buyrunuz size bu uzun post hazırlandı. Yıpranan sinirlerime değinmiyorum bile.

Ama bende o kadar sabır yok arkadaş, ben bütün takatimi kitabı okurken yitirdim. Çeviriye, kapağa içeriğe diyecek laf yok. Tamam da o konu ne öyle Allah aşkına ya!


Sabrina Jeffires – Bozulan Yeminler kitabından da aşina olduğumuz üzere, konu aslında başarılı bir şekilde işlense ne olacağını da gördük. Ama sen iki tane maymundan evrimini tamamlayamamış, beyin yoksunu baş karakter koyarsan kitaba, birde aptal saptal hareketler yaptırırsan onlara, o kitap olmaz abi olmaz. Gitmiş birde seri yazmış yazarımız.. Pes diyorum! Pes.


Yorgun, üzgün ve mutsuzum. Ama bu tarz kitaplara parçalama yazmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Başta yayınevi olmak üzere, yazarın sevenleri (!) aile, eşi dostu ve takipçileri kursuma bakmasın. Ben bundan sonra bu seriyi gördüğüm yerde Hara-Kiri yapma eğiliminde olacağım ve ters yöne doğru çığlıklar atarak koşacağım...


Kalan sinirini ve sabrını muhafaza etmeye çalışan, özellikle historical romance konu olunca fazlasıyla hassas, her zaman sizi seven,






Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

32 yorum:

  1. Ben bu kitabı kara listeye aldım resmen.... Bu nedir yahuuuuuu ?????? Yetkili biri cevap versin !!!! Küçük kız bu kitabı okuyarak resmen kendini bizim için feda etmiş :(

    YanıtlaSil
  2. Yok arkadaş senin postlarını bir daha iş yerindeyken okumayacağım. Gülmekten karnıma ağrılar girdi, millet deli gözüyle bakmaya başladı. Yorumların bir yana parçalamaların ayrı keyif :) Gerçi kitap parçalanmayacak gibi değilmiş, üzüldüm.

    YanıtlaSil
  3. The Reading Lady12/8/13 12:46 ÖS

    Yemin ederim gözümden yaş geldi :D Telefonda bir kusmuştun kinini bu kitaba ama bu kadar detaylı bilmiyordum çok çok güldüm :D Ellerine kalemine sağlık canım. Beni güldürdün Allah'ta seni güldürsün :D

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim arkadaşım :) bazen kendime mani olamıyorum malum biliyorsun :)

    YanıtlaSil
  5. Nihan Çakkol12/8/13 1:18 ÖS

    Kitabı bilmem ama harika bir yorum :) Çok güldüm Allah'ta seni mutlu etsin özellikle bu kitaptan sonra. Bence yayınevine bu sorunları açıklayıp kefaret olarak da istediğin yazarın istediğin kitabını çıkarmalılar :)

    YanıtlaSil
  6. ahahaha :) uyarı yazmaktan artık her postta buna koymayı unutmuşum bak :p teşekkür ederim cnm :))

    YanıtlaSil
  7. ahahah mükemmel bir yorum, mükemmel bir teklif! yayınevi duy bu bloggerın çığlığını :))) teşekkür ederm yorum yazan ellerin dert görmesn :)

    YanıtlaSil
  8. feda olarak görmüyorum :) hala yaşıyorum ve sadece iki gün boyunca kitap okuyamadım kitap :) yarım kaldım ama yaşıyorum ve kitap okumaya devam edebileceğim :) (yani umarım)

    YanıtlaSil
  9. Nihan Çakkol12/8/13 1:26 ÖS

    Rica ederim :) Ben bu kefaret olayını Pegasus'a söylemiştim. "John Green ve Benden Önce Sen'den sonra ağlamaktan insanlıktan çıktım. Bunların kefareti için romantik komedi olarak SEP istiyorum" dedim. Sagolsunlar "Yakında." diyip cevap verdiler. Denemekten zarar olmaz ;)

    YanıtlaSil
  10. ahah ben baktım herkess ağlıyor okumadım o kitabı :) bunu derhal hayata geçireceğim :)) pegasus gibi bir yayınevi döndüyse epsilonda döner herhalde :p

    YanıtlaSil
  11. Sabah sabah, günüme kahkalarla başlama sebebim oldun tatlım ya! =D Dönüp dönüp tekrar okudum, her seferinde ayrı kırıldım gülmekten XD Süpper bir yazı olmuş, hatta kısa olmuş bu ya =( Bittiğine üzüldüm.... Bir dahaki parçalama yazın ne zamandı?? O.o Ahahha =D

    YanıtlaSil
  12. Nihan Çakkol12/8/13 1:38 ÖS

    Kefaret olayı da ansızın aklıma geldi ama aklıma yattı böylece biraz duygu söürüsüyle yayınevlerine serzenişte bulunmalı artık ;) Bu üstteki yorumun yapıldığı kitabı yayınlatan ben olsam vallahi toplartırdım kitabı :) Ama zaten yetkili olsam elimde bulunan "mis" gibi yazarlar varken böyle çar çöp yazarlarla da uğraşmazdım ya o da ayrı dava :)

    YanıtlaSil
  13. ahahah bebeğim benim işim bu malum :) sevindim kuzum yazıyı beğenmene :) thaks a lot! :**

    YanıtlaSil
  14. Epsilon yedi beni valla :) taşlanıcam :)

    YanıtlaSil
  15. Aynen bende okudum ama senin yorumlarına katılıyorum verdiğim paraya yazık oldu. ..:'(

    YanıtlaSil
  16. yazık oldu demeyelim :) hayat dersi hep bunlar :p

    YanıtlaSil
  17. Kitap Avcısı13/8/13 1:44 ÖÖ

    Bunu yaptı sayın takipçi inanın bunu yaptı, o manyak karı bakireliğini bu şekilde kaybetti ve ona akıl veren sözde düşmüş arkadaşları demedi ki buna, "...sen sevişme ne bilmezsin, bu adam kan gelmesede anlar senin ne pok olduğunu."
    Amanın böyle gülmedim ben :D Eğer yazını okurken böyle sinir olduysam valla kitabı okusam parçalardım bi yerleri, kızın içinde varsa tabii :D Valla iyi sabır seninki, önce oku bir de yorumunu yaz :D

    YanıtlaSil
  18. ahahahaha :-) iyiki okumusssun yoksam biz boyle bir yorum okuyamazdık hariksın.. Baya senin icin kotu bir durum olmus ama bizkm icin bu yorum harika oldu .d

    YanıtlaSil
  19. hahahaa :)) çok iyi yaa..

    YanıtlaSil
  20. ahaha aynen benim vereceğim tepkileri vermişsin =) böyle kitapları okuyunca sinirden uzun süre kendime gelemiyorum. =D

    YanıtlaSil
  21. vmpr_princess14/8/13 1:09 ÖÖ

    Bu ne ablam ya O.o Sinirli halime ilaç gibi geldi T.T I love you so muchhhh T.T *gülmektenvesinirdenağlar*

    YanıtlaSil
  22. Ya kuzu emin ol bu yazı yeterince yansıtamıyor bile hissettiklerimi :) 3-4 gün geçmesini bekledim ki şu üzerimdeki harareti atayım, sakin sakin yazayım :) bak yazdım sakin sakin bu oldu işte =D Ben uzun zamandır bu kadar kötü kitap okumamıştım -.-

    YanıtlaSil
  23. Zaten ben bundan sonra beğendiğim değil beğenmediğim kitapların parçalamalarını yazsam daha fazla talep görürüm sanırım :)

    YanıtlaSil
  24. Ben şu yazıyı yazmama rağme boşalamdım :) bir iki post daha çıkar benden bu kitapla ilgili :)

    YanıtlaSil
  25. ben okuyunca ne yapacağım bakalım =D

    YanıtlaSil
  26. okuyacak mısın ? yapma kendine bunu :(

    YanıtlaSil
  27. haha bende böyle inadına okuma isteği oluşuyor ya çok garibim ben =D bir ara okurum..

    YanıtlaSil
  28. :)allah sabrını versin diyim o zaman :)

    YanıtlaSil
  29. Mantık bu yazarlara da arada sırada uğrasa ne güzel olacak.Bu ne şimdi ya ? Hangi düzgün yetiştirilmiş kadın kendisine genelevde oda tutar ? :D Hadi tuttu diyelim, hangi akla hizmet orada bir de özel suit odaya geçer. Neymiş efenim, düşmüş kadın gibi duracakmış. =) Sen zaten düşmüşsün de kaldıranın yok falan XD Koptum bu kurguya ya. Böyle kitapları ilk okumadığım için çok şanslıyım. Parama yazık yahu. :p

    YanıtlaSil
  30. kesinlikle :) ya yarıldım gülmekten sen Bad boys ve eleştiri üzerine yogunlaş bu mizah heryerde bulunmaz kuzum :)

    YanıtlaSil

Yorum yazan güzel ellerinize sağlık (:
ve Lütfen! Küfür içeren veyahut içeriğinde reklam olan yorumları yazmaktan sakınalım. Sormak istediğiniz sorular için bloğun sağ üst köşesinde bulunan İletişim kısmından her zaman mail atabilirsiniz. (:

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML