Küçük Kız: Ben sevgili biricik Küçük Kız’ınız ve Tuğçe’nin Kitaplığı (ona böyle vıcık vıcık söylemler yakışmıyor biliyorsunuz) ile uzun zamandır yapamadığımız ama hep aklımızda ve kalbimizde olan BloG-TwinS’imize bir yenilik ile geri dönüş yapıyoruz (:
Her zaman iki kişi olan BloG-TwinS atışmamız pek sevimli, tatlı mı tatlı yazarımız Duygu Özlem Yücel’in teşrifi ile bugün üç kişi olacak ve @Tuğçe’ den bana sıra gelirse kendisi ve kitapları ile ilgili sorularımıza cevap vererek BloG-TwinS postumuzu onurlandıracak (: @Tuğçe BloG-TwinS Söyleşisi fikri ile geldiğinde sandı ki konuşmada bir yazar var azıcık rahat dururum, ama sizin de çok iyi bildiğiniz üzere yanıldı (: Bakalım neler konuşulmuş neler yaşanmış (:
Tuğçe’nin Kitaplığı: Bir an hiç
bitmeyecek sanmıştım. Bize bu çalışmamızda eşlik eden Duygu Özlem Yücel’e
öncelikle hoş geldin demek istiyorum. Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi ile adını
iyice duyuran ve geçtiğimiz günlerde çıkan - ve Konuşan Kitaplar ile Blog Turu
çalışmaları ile incelenen - “Her Son Bir Başlangıçtır” kitabının sevgili
yazarına ilk soru benden;
Duygu Özlem Yücel niye hep duygusal
yazıyor, duyguları yazıyor?
Duygu Özlem Yücel: Hoşbulduk hatta gelirken pek heyecan
duyduk... Bu BloG-TwinS de neymiş diye kapıyı tıklatırken kendimizi
BloGTrio'nun içinde bulduk:) BloGTrio'da fena olmadı değil mi? Acaba bundan
sonra ben de mi hep size katılsam?
Neden duygusal yazıyorsun diyorsunuz ya bana; ben de size insanlara isimlerini verirken iki kere düşünün derim... İsmi Duygu olan bir yazardan başka bir şey yazması beklenemezdi değil mi? Üzerine bir de Özlem...
Şaka bir yana duyguları yazarken onları öyle hissediyor ve betimlemeyi öyle seviyorum ki duygusaldan vazgeçemiyorum galiba...
Küçük Kız: Sevgili
Duygu Özlem Yücel sıcacık bir hoş geldiniz de Küçük Kız’dan (: Ve BloG-Trio
işini çok sevdim, ama Tuğçe yerine birini bulmamızı tavsiye ediyorum, zira
kendisi benle bile zor başa çıkmakta (: Benim ilk yazar söyleşim ve acayip
heyecanlıyım bu sebeple kafamda soracağım milyarlarca soruyu düzenlemem
gerekti. Ama hazırım en çok merak ettiğim iki soru var aslında…
Tuğçe’nin Kitaplığı: Bence biz senin de başını çok ağrıtmayalım ve hemen ikinci sorumuza geçelim (:
Kitabın fikri nereden çıktı diye soracağım, ama önce daha çok merak ettiğim bir soru var, bir erkeğin bakış açısından yazmak nereden geldi bu kitabı? Mehmet nasıl ortaya çıktı?
Duygu Özlem Yücel: Merhaba Küçük Kız, ve sorumuzun cevabına gelince, kadın açısından iki kitap yazdıktan sonra beynimin gizli saklı bir yerlerinden gelen bir ses bana "niçin bir kez olsun bir erkek üzerinden yazmıyorsun?"deyip durdu...
Sonra kafamda yavaş yavaş bu hikaye kuruldu ve hikayeye Mehmet'in bakış açısıyla oluşuverdi...
Tuğçe’nin Kitaplığı: Bence biz senin de başını çok ağrıtmayalım ve hemen ikinci sorumuza geçelim (:
Kitabın fikri nereden çıktı diye soracağım, ama önce daha çok merak ettiğim bir soru var, bir erkeğin bakış açısından yazmak nereden geldi bu kitabı? Mehmet nasıl ortaya çıktı?
Duygu Özlem Yücel: Merhaba Küçük Kız, ve sorumuzun cevabına gelince, kadın açısından iki kitap yazdıktan sonra beynimin gizli saklı bir yerlerinden gelen bir ses bana "niçin bir kez olsun bir erkek üzerinden yazmıyorsun?"deyip durdu...
Sonra kafamda yavaş yavaş bu hikaye kuruldu ve hikayeye Mehmet'in bakış açısıyla oluşuverdi...
Küçük Kız: Çok özür diliyorum sevgili Duygu Özlem Yücel ve cevabınız için teşekkür ederiz de, Tuğçe sen benim lafımı mı kestin, bana mı öyle geldi? -.-
Tuğçe’nin
Kitaplığı: Yok canım ne alakası var. Hemen
üçüncü sorumuza geçelim;
Küçük Kız: Ya arkadaşım
bir dursana bizim de sorularımız var herhalde. Neyse, 3. Soru diyorduk değil mi
devam edelim.
Peki Mehmet'in hikayesi için fikir nasıl
oluştu? Nasıl başladı?
Duygu Özlem Yücel: Durun birbirinizi yemeyin yahu... Her şey bir gün oturduğum kafede bir Beatles şarkısı duyup çiçek çocuklara merak sarmamla başladı. Bir yanım onları bir öyküde yazmak için yanıp tutuşurken bu hikayenin yolu İtalya'ya düşüverdi.
Tuğçe’nin Kitaplığı: Daha önceki iki karakterin kadındı, erkek olarak yazmanın farkı ne? Bu daha mı zordu daha mı kolaydı?
Duygu Özlem Yücel: Karşı cinsini yazma düşüncesi bile zordu... Yazmaya başladığımda ise her şey akışında ilerledi. Önceleri daha zor sonraları ise doğaldı.
Mehmet daha kapalı, daha sancılı ve daha karanlıktı. Ama eninde sonunda o da hisleriyle yaşayan bir insan ve bir kadına göre iç dünyası daha net ve sert de olsa onun duygu dünyasını yansıtmak çok keyifli.
Küçük Kız: Ben de gerçekten buradayım -.- Tabi ki sitemim size değil sevgili Duygu Özlem Yücel, çok sevgili blog ikizim Tuğçe Hanım’a!
Tuğçe’nin Kitaplığı: Sorunu bekliyoruz ;)
Küçük Kız: Allah razı olsun! Soruma gelince, İtalya sıcacık bir ülke, yakışıklıları malum ama konumuz tabiî ki bu değil. Bu acılı adamın hikayesi için özellikle mi bu ülkeyi seçtin?
Duygu Özlem
Yücel: İtalya
kalabalık ailelerin, tarihi dokunun, kahkahaların, doğanın ve canlılığın
ülkesi... Böyle bir ülkede bana, bir erkeğin buz gibi içini ısıtması için de
harika ortamları sundu.
Tuğçe’nin Kitaplığı: Bildiğim kadarıyla sen Toskana’ya gittin, peki neler çağrıştırıyor sana Toskana?
Tuğçe’nin Kitaplığı: Bildiğim kadarıyla sen Toskana’ya gittin, peki neler çağrıştırıyor sana Toskana?
Duygu Özlem
Yücel :Toskana bana tazeliği, güzel
kokuları, yeşilin her tonunu ve mutluluğu çağrıştırıyor. Siena ve Floransa ise;
sanki bir zaman tünelinden bambaşka bir döneme geçip bambaşka duygularla o
sokakları arşınlıyor hissini iliklerinize kadar hissettiren büyülü
ortamlara sahip.
Tuğçe’nin
Kitaplığı: Hayatında hiç Mehmet oldu mu senin
için? (Küçük kız pek sessiz, korkuyorum!)
Duygu Özlem Yücel: Bence intikamı acı olacak Küçük Kız'ın da hadi neyse bekleyelim ve görelim. Ne diyordum... Ne Mehmet'i tanıdım ne de bir Mehmet'in Lucia'sı oldum. (Yani henüz, umarım belki bir gün...:) Belki Gabriella kadar özgür olabilmeyi ya da İsmet kadar sadakatle sevebilmeyi de isterdim.Ama karakterlerimin hepsi, ilhamı hayattan da olsa, hayaliydi...
Duygu Özlem Yücel: Bence intikamı acı olacak Küçük Kız'ın da hadi neyse bekleyelim ve görelim. Ne diyordum... Ne Mehmet'i tanıdım ne de bir Mehmet'in Lucia'sı oldum. (Yani henüz, umarım belki bir gün...:) Belki Gabriella kadar özgür olabilmeyi ya da İsmet kadar sadakatle sevebilmeyi de isterdim.Ama karakterlerimin hepsi, ilhamı hayattan da olsa, hayaliydi...
Küçük Kız: Tuğçe senden
bazen cidden haz etmiyorum…
Tuğçe’nin Kitaplığı: Ama konumuz birbirimize duyduğumuz duygular değil canım, seninde fark ettiğin üzere bir misafirimiz var.
Tuğçe’nin Kitaplığı: Ama konumuz birbirimize duyduğumuz duygular değil canım, seninde fark ettiğin üzere bir misafirimiz var.
Küçük Kız: Fark
ettiğim üzere mi! FARK ETTİĞİM ÜZERE Mİ?! Sabahtan beri soru sordurmadın! Ben
mi farkında değilim bir şeylerin. Tuğçe MUTFAK! Herkesin önünde tartışmak
istemiyorum seninle…
Kendi başına söyleşi yapmıyorsun kendine gel -.- bir soru sordurmadın rahat rahat ya..
Tuğçe’nin Kitaplığı: Ben de hiç sesi çıkmıyor, hayırlara vesile değil bu durum diyordum tam! Sen onun kursuna bakma Duygu, biz devam edelim. Hayatında hiç Mehmet oldu mu demişken, karakterlerinde ne kadar gerçek yaşamından esinleniyorsun bir de bunu sorayım ;) ? VE tabii ki sen ne kadar varsın içlerinde? Yoksa hepsi kurgu mu?
Duygu Özlem
Yücel: Durun
kavga etmeyin yahu... Yalnız çok acayip bir şekilde paylaşılamamanın dayanılmaz
cazibesini yaşıyorum şu an ama hadi neyse:) Gelelim cevabıma ben hayatı
gözlüyorum, dinliyorum, yaşıyorum hatta yaşamın her anını iliklerime kadar
hissetmeye çalışıyorum. Yanımdan geçen dedenin yüzündeki çizgileri de, denize
vuran güneşin ışıklarının hayal gücüme yaşattığı dansı da kaçırmak istemiyorum.
O yüzden karakterlerimde ve hikayelerim de ben; hayatın her anından ilham
alıyorum. Çünkü ben kendimi bildim bileli gözlemliyorum, gözlemliyorum ve
gözlemliyorum:)
Tuğçe’nin Kitaplığı: Her Son Bir Başlangıçtır kitabında yazmayı zorlandığın bir bölüm oldu mu? En zoru hangisiydi? Keşke surasını farklı yazsaydım dediğin bir yer var mı simdi?
Duygu Özlem Yücel: Mehmet'in annesiyle ilk yüzleştiği an ve onun sesiyle yıllar öncesine gidip hatıralarıyla buluştuğu anın iç içe yaşamaya başladığı zaman duygusal olarak beni en çok zorlayan bölümlerden biriydi. Hayır, hayır ağlamıyorum bakmayın öyle!
İkinci soru içinse, hayır sanırım yok... Kalbimden geçen ne varsa kaleme döküldü İtalya'da bir fırtına estirdi ve bitti.
Küçük Kız: Beni konuşturacak mısın Tuğçe? Dağıtırım bak bu BloG-TwinS’i ?!
Tuğçe’nin Kitaplığı: Her Son Bir Başlangıçtır kitabında yazmayı zorlandığın bir bölüm oldu mu? En zoru hangisiydi? Keşke surasını farklı yazsaydım dediğin bir yer var mı simdi?
Duygu Özlem Yücel: Mehmet'in annesiyle ilk yüzleştiği an ve onun sesiyle yıllar öncesine gidip hatıralarıyla buluştuğu anın iç içe yaşamaya başladığı zaman duygusal olarak beni en çok zorlayan bölümlerden biriydi. Hayır, hayır ağlamıyorum bakmayın öyle!
İkinci soru içinse, hayır sanırım yok... Kalbimden geçen ne varsa kaleme döküldü İtalya'da bir fırtına estirdi ve bitti.
Küçük Kız: Beni konuşturacak mısın Tuğçe? Dağıtırım bak bu BloG-TwinS’i ?!
Sevgili Duygu, bu kitabı da
bitirdiğimize göre, bizi simdi neler bekliyor? Ve bu arada Can’a bunu nasıl
yapabildin Duygu? Gerçekten bir sürü son yazabilecekken neden böyle bir son? (@Tuğçe: Şimdi herkes Küçük Kız sayesinde
Can da nerden çıktı diyor, farkındasın değil mi, canım? Gerçi bizim
bloglarımızı takip edenlerin büyük bir çoğunluğu bahsi geçen karakteri ve
kitabı biliyor, ama bilmeyenler için buradan ve buradan görebilirsiniz,
kesinlikle okumalısınız!)
Duygu Özlem Yücel : Hey Küçük Kız sen de mi buradaydın? Şaka şaka bakma bana öyle! Can demişken sana bir haberim var... Yoğun istek üzerine (ki bu yoğun istek başta blog turunu gerçekleştirmemde bana yardımcı olan sevgili arkadaşım Tuğçe ve Blog Turunun çok sevdiğim bloggerlarından gelmiş olabilir) Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi-Veda ile Can ve onun tozlu hayatına dönüş yapmayı düşünüyorum, ne dersiniz?
Duygu Özlem Yücel : Hey Küçük Kız sen de mi buradaydın? Şaka şaka bakma bana öyle! Can demişken sana bir haberim var... Yoğun istek üzerine (ki bu yoğun istek başta blog turunu gerçekleştirmemde bana yardımcı olan sevgili arkadaşım Tuğçe ve Blog Turunun çok sevdiğim bloggerlarından gelmiş olabilir) Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi-Veda ile Can ve onun tozlu hayatına dönüş yapmayı düşünüyorum, ne dersiniz?
Tuğçe’nin
Kitaplığı: Nasıl ısrarcı ve inatçı
olabildiğimi sanırım zaten herkes biliyor ;)
Küçük Kız:Neyse!Peki bir soru daha, herkes bunu merak ediyordur sanırım (: Marco’ nun açık adresini almamız mümkün mü? Hayırlı bir iş için ziyaretine gitmeyi düşünüyorum (:
Küçük Kız:Neyse!Peki bir soru daha, herkes bunu merak ediyordur sanırım (: Marco’ nun açık adresini almamız mümkün mü? Hayırlı bir iş için ziyaretine gitmeyi düşünüyorum (:
Duygu Özlem
Yücel: Tabii
hemen veriyorum... Eğil de kulağına söyliyeyim ve küçük sırrımız olsun...
Yalnız sevgili yan karakterim Marco'ya duyulan hayranlık beni ah şu Marco'yu
biraz daha fazla yazsaymışım pişmanlığına itmedi değil... Ama emin olun ki
Marco'nun hepinize selamı var... Mehmet'in ve Can'ın ve Emre'nin ve İsmet'in
ve... Vavv ne kadar çok erkek karakter yaratmışım ben böyle:)
Küçük Kız: Hepsi Benim!
(: Ve Tuğçe seninle bir daha ki TwinS öncesi ciddi ciddi konuşmamız gerekecek!
Dua et şuan seninle atışamayacak kadar yoğunum!
Son olarak çok sevgili Duygu Özlem
Yücel, bu mükemmel kitabın tur etkinliğini bizimle paylaştığın için, bu
söyleşide @Tuğçe’ye ve bana tahammül ettiğin için sonsuz teşekkürler! (:
Benimde her anından keyif aldığım bir çalışma oldu, bir daha ki SONU MUTLU
BİTEN kitaplarında buluşmak temennisiyle…
Tuğçe’nin Kitaplığı: Amanın! Sanırım bu benim en çok konuştuğum BloG-TwinS çalışması oldu,
çok sevdiğim bir yazarla söyleşi olmasının ötesinde, böyle de bir özelliği
dolayısıyla şu an ki mutluluğumu tarif etmem sanırım mutlu değil! Teşekkür
ederim Duygu Özlem Yücel ve tabii ki beni öldürmeden bir BloG-TwinS daha
tamamladığımız için sana da minnetarım @Küçükkız!
Küçük Kız: Senden bazen cidden haz etmiyorum -.-
....
Ahahhaha XD Muhteşem bir Twins olmuş! aşık oldum *.* Ve Marco benim lan! Git Can'a yapış sen, sapık karı -.- Marco <3
YanıtlaSilAhahah! Çok iyi olmuş buuuuu *-* Hatta bayıldım bu Twins'e. Beni de konuk edin diyesim geldi XD CANNNNN benim için yazın onu ya. Yazmanız lazım. ^_^
YanıtlaSilBayiliyorum sizin birbirinizi yemenize ahahah :) ellerinize saglik :) degisik ve harika olmus trio :) sonunda e bitti mi dedigim bir calisma olmus :)) devami icin yuklenmemistir falan diye sayfayi yeniledm resmen yaptm bunu ahaha :))
YanıtlaSil