6 Eylül 2013

Yorum: DUBLİN CADDESİ - ON THE DUBLİN STREET || Samantha Young (DexPlus)


Herkese Merhaba!

Enteresan tesadüflerin üzerine okuduğum ve yine yorum hazırlığı içerisindeyken Türkçe edisyonun yakında geleceğini duyup şok geçirdiğim kitabın yorumuna geçmek benim içinde heyecanlı oldu :) Bu kitabın yayınına kitap çıkmadan geçmek benim iki senelik bloggerlık hayatımda da bir ilk, yeni yeni ingilizce kitap okumaya başladığım bu günlerde büyük bir teşvik oldu benimde içinde ayrıca :) Kitap bir tek benim değil pek çok açıdanda ilke sahip keza.

DexPlus'ı duymayan kalmamıştır sanırım :) Bu kitap "Dublin Caddesi" olarak DexPlus'ın ilk kitabı olma şerefini alan kitap. (:  DexPlus güzel işler yapacağa benziyor, özellikle benim gibi yetişkin kitap hastalarını kendisine bağlayacağı kesin. (:

Kitabın orjinal ismi "On The Dublin Street" (: Kitabın yazarı Samantha Young'ın ilk yetişkinlere yönelik roman denemesi olan kitap benden kesinlikle geçer not aldı. Ülkemizde "Kan Günlükleri" serisi ile tanıdığımız yazar, kesinlikle başarılı bir işe imza atmış :) Kan Günlükleri serisi ile ilgili duyduğum negatif yorumlardan ötürü okumamıştım bu sebeple sizin için bir kıyaslama yapamıyorum ancak okuduğum yetişkin romanları arasında oldukça yüksek bir yerlerde olacağını söyleyebilirim.

Seri ile ilgili kısa bir bilgi vermek gerekirse,



"On Dublin Street" Serisi 
1. Kitap- On The Dublin Street - Dublin Caddesi (TR) 
     1.5 Kitap- An On Dublin Street Christmas
      1.6 Kitap- Until Fountain Bridge
2 Kitap - Down London Road
3 Kitap - Before Jamaica Lane
Kitapta erotik öğeler mevcut, bunu baştan söyleyelim ama beni rahatsız etmedi okurken (Türkçesine göz atmak lazım tabi :) Kitapta aşırılık olduğunu söyleyemem ama ben hiç haz etmem diyorsanız bu konuda ne yazık ki kitabı okumayı sizin insafınıza bırakıyorum. 
Bu güzel kitabı okuma zevkinden (özellikle de Türkçe'si çıkıyorken) kendinizi mahrum etmeyin diye maksimum öneride bulunabilirim :)

Konuyu çok uzatmadan kitabımızın yorumuna geçelim :)



Kitap Yorumu:
Jocelyn 14 yaşında bir genç kız. Annesi, babası ve küçücük bebecik kardeşi ile klasik bir american teenager hayatına sahip. Taa ki okuldayken onu bulmaya gelen polislere kadar. Annesi, babası ve küçük kardeşini trajik bir araba kazasında kaybettiğini öğrenen Jocelyn'in hayatı o günden sonra baştan aşağı değişiyor. Sosyal Hizmet görevlisi tarafından kendisine verilen haberi sindirmesi kızımızın uzun bir zamanını alıyor. Bu olayın üzerine en yakın arkadaşını da 1 yıl sonra kaybeden Jocelyn, deyim yerindeyse kayışı tamamen koparıyor. 


Braden
Bütün yaşadıklarını derinlere gömen ve hayatına "sanki onlar hiç var olmamışcasına" devam eden (etmeye çalışan) kızımızın hayatına 8 yıl sonra Edinburg' da tam anlamıyla teşrif ediyoruz. (Evet İskoçya'dayız!)

Edinburg' da üniversite eğitimi alan Jocelyn, okulunu bitirdikten sonrada orada kendisine bir hayat kurar. Yazar olma hayalleri olan ve bunun üzerine odaklanmaya çalışan kızımızın "en yakın" diyebileceğimiz arkadaşı, nişanlısı ile birlikte Londra' ya taşınınca kendisine yeni bir ev ve ev arkadaşı arayışına girer.


Ellie ile bu vesile ile tanışırlar. Ellie, abisine ait olan süper lüks dairede tek başına bir hayat sürmekten sıkılmış ve kendisine bir arkadaşı arayışına girmiştir. Jocelyn ile bu şekilde tanışan Ellie'nin kanı kızımıza hemen kaynar. Evin mükemmeliğine hayran kalan Jocelyn kesenin ağzını açar evi tutar. Yazmaya ayırdığı zamanların dışında Club 39'da çalışan Jocelyn, kendi halinde ve izole bir hayat sürmektedir. Yalnız bu durum kızımızı gözünüzde içine kapanık ve ürkek bir kız konumuna getirmesin. Jocelyn ailesinin kaybından sonra kimseyle (arkadaş olarak bile) bir samimiyet kurmama üzerine yemin etmiş, erkekler ile zamanında beraber olmuş ama asla gerçek bir ilişki yaşamamış, arkadaşları ile (ki sayıları bir elin parmağını geçmiyor) oldukça mesafeli ve kendinden kesinlikle bir şeyler paylaşmadığı bir ilişki kurmuş, kendi ayakları üzerinde duran dürüstlüğü ve kitaptaki iç sesleri, kendisiyle konuşmalarıyla beni benden almış bir kızdır. :)


Ellie ile yeni evinde başladığı hayatı ilk günden komik sahnelere konu olur. Küveti doldurup keyif yapmaya karar veren kızımızın, banyoda havlu olmamasını fark etmesi üzerine banyodan çıplak olarak çıkması ve salonda tanımadığı inanılmaz yakışıklı bir adamla karşı karşıya gelmesi olayların sadece başlangıcıdır.


Bu mükemmel beyefendi, Ellie'nin zengin ve başarılı ağabeyi Braden'dır. Kendisi İskoç'tur. Benim için konu burada kapanmıştır. :) Evet burada bir nefeslik ara veriyorum, çünkü bebeğim bir İskoç erkeği ile karşı karşıyayız.


İskoçlara olan zaafımı bilmeyen kalmamıştır diye tahmin ediyorum. (Şekil 1-A:Men İn Kilt)

Braden pek çok açıdan sizi kendisine hayran bırakıyor. Sakin tabiatı, olaylar karşısındaki hakimiyeti, kendisi ile ilgili oldukça net ve açık tavrı ile etrafındakilere ve olaylara oldukça hakim olmasına ek olarak kıskanç ve sahiplenen bir İskoç erkeği eklenince Tanrım! formül bile şaştı kalp dayanmaz yemin ederim. (Eğer iskoçlara accık sempatiniz var ise olay tamamdır:)


Braden'ın, Joss'un artan panik atak krizlerine ve içerisinde bulunduğu psikolojik durum karşısındaki sakin ve sabırlı tavrı sinirden kendisini ısırtacak, böyle sevgiyle içinize sokturacak ve delicesine gıcık olunacak kadar etkiliyor okurken.

Sonrasında Joss'un, Braden ile ilişkisi için belirlediği sınırları, onun tarafından hunharca saldırılara uğraması ve ona engel olmamasından (ki bunu istediğinden o da emin değil) kaynaklanan tedirginliklerinden dolayı Braden'a yaşattığı gerginlikler resmen cinayet sebebiydi. 


adam iyilik yapıyor arkadaşım yine yaranamıyor yahu!


Joss iki adımda bir, saçma sapan arıza çıkarmasaydı ona kitabın başında duyduğum sempatiyi muhakkak devam ettirebilirdim, ancak özellikle Ellie'nin hastalığı ortalığa çıktıktan sonraki tavırları ile bana kitabı okurken hara-kiri yaptırdı. Tamam, Joss'u anlayıp davranışlarına hak vermemek elde değil ancak bir İskoç Erkeği karşısında kadın karakterin, Küçük Kız nazarında hiç şansı yoktur bebeğim.Kitap Braden' ın Joss'a yaptığı bir teklif ile tamamiyle yetişkin romanına dönüyor. :) Bundan sonrasını yazarsam daha alıp kitabı okumayın zaten gerek yok :)) Resimlerden de anlayabilirsiniz. :)





İlk kitaba ait çok beğendiğim fan yapımı bir book traileri sizlerle paylaşıyorum, belki bir fikir verebilir.




Serinin devam kitaplarınında yorumunu ilerleyen zamanlarda burada bulabilirsiniz.

Ve sizleri son olarak 2. ve 3. kitabın trailerı ile baş başa bırakıyorum. :)



2. kitap


3. kitap

Ve son güzel temenniler DexPlus'a!
Hoş geldin DexPlus ve sıradaki kitabını merakla bekliyorum! 

Sevgilerle,





Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

7 yorum:

  1. Beni rahatsız etmedi demişsin ama ben yine de merak ettim dozajını. Bir historical kadar falan mı? Birazı rahatsız etmiyor da tavşan moduna geçtiler mi sevmiyorum (:

    YanıtlaSil
  2. Arda Özgen7/9/13 2:31 ÖÖ

    Kucuk kiz! Bu yorumun da digerlerinde oldugu ilgi cekici ve bende bir merak uyandirdi. Senden gecer not aldiysa tamamdir! :) Merakla okuyacagim, cok tesekkurlerr!! :))

    YanıtlaSil
  3. Buket Derviş7/9/13 3:12 ÖÖ

    Braden <3 yine hissiyatlarin artmasina sebep post :) ellerine saglik kucuk kiz :) yine yeni yeniden super bi kitabi onerdigin icin ve sevgili braden ile tanismamiza sebep oldugun icin tesekkurler :):):)

    YanıtlaSil
  4. Şu kitabı geçen sene o kadar çok görüyordum ki, güzel dahi olsa okuma hevesim sönmüştü. -İngilizcesinden bahsediyorum- Daha sonra bir arkadaşımın baskısı da eklenince iyice sıkıldım. :D Bir hevesle okumaya giriştiğimdeyse içimdeki isteksizliğe kurban gitmesin diye sonra sonra ve sonra..larıma ekledim ama bir türlü fırsat gelmedi. Türkçe edisyonuna kısmet gibi. Şu yorumdan sonra da almak şart zaten:D

    YanıtlaSil
  5. Satıgül Yüksek16/9/13 5:26 ÖS

    Yorumuna bayıldım ve resimler harika :.)

    Senin sayende almak istediğim kitaplar arasına ekledim, bu arada son zamanlarda kitap blogları dolaşınca farkettimki bir İskoç erkeği fırtınası var :) bugüne kadar kitaplarımda hiç İskoç erkeğine rastlamadım , galiba bana denk gelmedi, o nedenle neden bu kadar sevildiklerini bilmiyorum :)

    Galiba İskoç'lara başlangıç yapsam fena olmayacak :))

    Kitap tanıtımı ve yorumların için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  6. Merhaba sitenizi yeni takip etmeye başladım bu kitabı geçen hafta okumuştum ve bayıldım Yazarın başka kitaplarını ararken siteye denk geldim. Yorumunuz (diğer kitaplarla ilgili yorumlarınız da) çok hoşuma gitti. Yalnız bir sorum var serinin ikinci ve üçüncü kitapları farklı karakterleri mi anlatıyor? Sitelerde konulara baktım farklı görünüyordu ama seri adı olarak dublin street serisi adı geçtiği için kafam karıştı. Çalışmalarınızın hepsini okumadım henüz ama okumaya çalışıyorum. Kolay gelsin size.
    Özgül

    YanıtlaSil
  7. Merhaba bana kalırsa Fifty Shades tarzında bi kitap bakarsak kitabın içeriğinde bazı kısımlarda Christian Grey'i ve Anastasia Grey Steele'nin davranışları gibi. Ama evet kitap harika bir kitap ona söyleyecek hiç bir şeyim yok ayrıca da yorumunu çok beğendim ama dediğim gibi biraz Fifty Shades tarzında bir kitap sınırların belirlenmesi gibi mesela. Ama kitap hakkında hiç birşey diyemem kesinlikle harika.Tekrardan yorumunu sevdiğimi söylemeliyim

    Dilruba

    YanıtlaSil

Yorum yazan güzel ellerinize sağlık (:
ve Lütfen! Küfür içeren veyahut içeriğinde reklam olan yorumları yazmaktan sakınalım. Sormak istediğiniz sorular için bloğun sağ üst köşesinde bulunan İletişim kısmından her zaman mail atabilirsiniz. (:

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML