Fidye - Julie Garwood / Kitap Özeti
Kapak Fransa kapağıdır.
Efenim bir kitap özetimize daha hoşgeldiniz. Bu seferki özetimiz başlıktada belirttiğim gibi Sır'ın devam kitabı olan ve adından pek bir bahsettiren Fidye dir.
Öhöm hikayemiz kızımız Gilllian'ın küçük bir kızken evinin işgal
edilmesi ve babasının hemen iki kız kardeşi hazırlayıp yanına 4 adam, ve
büyük kızına bir kutu verip gizli geçitten kaçırmasıyla başlıyor. Tabi
babası geride kalıyor. Gillian da babası ona niye hediye vermedi diye
kıskançlık yapıp savaşçıların kollarındayken kız kardeşiyle kavgaya
tutuşuyorlar. Zindan gibi bir yerden gittikleri için kavga iki
savaşçınında ayağını kaydırmış ve merdivenler yuvarlanmışlardır. Gillian
kötü yaralanmıştır. Askerler büyük kız kardeşin uzaklaştırılmasına ve
Gillianında tedavi görüp hemen arkasından gelmesine karar verirler.
Gillian yarı baygın şekilde bir kulübeye taşınır ve yaraları dikilir.
Tam kulübeden çıktıklarında askerleri pusuya düşürülmüştür. Onların
ölümünü izler. Hemen eve doğru kaçar. Ama katliam burda ayyuka
çıkmıştır. Babasını köşe bucak arar en sonunda bulduğunda bir yerde
dikiliyordur ve arkasından en yakın arkadaşı elinde kılıçla ona doğru
koşuyordur. Babasının öldürülüşünü izlemiştir. O anda yıllardır tanıdığı
bir kadın bunu kenara çeker ve korur. Savaş bitmiş ve Gillian kalenin
yeni baronunun savaş ganimeti olmuştur. Gillian'a diz çöktürmeye
çalışsada kız boyun eğmez. Adam kızın ölümcül bir pırıltıyla parlayan
gözlerinden korkuyordur. Bunun üzerine kızı uzak bir akrabasına
gönderir. Ta ki ona ihtiyacı olana kadar...
Ramsey şefi ölmüş bir klan tarafından şefi olmaları için teklif
almıştır. Bu habere çok şaşırır. Ne kadar adamları yapmamasını söylesede
kabul eder. Panayırlarda anlaşmalar yapılır ve Ramsey babasının
ölümüyle onun sorumluluğunda olan kardeşiyle gelmiştir. Bu arada
klanının en güzel ve en çok evlilik teklifi alan kızıyla başa çıkması
lazımdır. Kızın sanırım babasına onu evlendireceğine dair söz vermiştir. Bu kızla dialogları çok komik, Ramsey kardeşine Iain'ın çocuğuyla oynaması için izin verir ama sonradan bir haber gelir ki kardeşi kaçırılmıştır.
Hikayenin bu kısmına kadar baya ciddi gelişiyor olaylar o yüzden anlatımım ciddiydi. Bu gillian ın salak efendisi. Hani babasını öldüren adam bazı şeyler yüzünden Ramsey in kardeşini kaçırayım derken Iain'in çocuğunu kaçırır. Gillian ın çocuğu serbest bırakmaya çalışırken çocuk kaçar. Bir yamaçta onu zor kurtarmıştır. Ama çocuk buna güvenmediğinden ilk başta kolunu feci bir şekilde hançerle yarar terbiyesiz evlat, Iain göreydi kulaklarını çekerdi. Sonra bunlar Gillianın kokuşmuş efendisi tarafından yakalanır. Mendebur çocuğun kızın zayıf tarafı olduğunu anlar. Çocuğu öldüreceğini söyler. Gillianda çocuğu arkasına alıp kendini siper eder. Çürümüş et yığını adam kızı tekmelerle döver ve ikisinide odalarına yollar. Odaya gittiklerinde çocuk kızın yanından ayrılmaz ve muhafızlarda onları aynı odada bırakmakta bir sakınca görmemişler. Gillian bir süre uyur. Uyandığında Alec i yanında ağlak bir şekilde bulur. Zavallıcık ölüceğini düşünmüştür. Hep te koruyucusu Brodickten bahsediyordur çocuk. Onun nasıl güçlü bir adam olduğunu ve herkesin ondan korktuğunu Neyse efenim şans bu ki kızımızın eski odasına yerleştirilmiştir. Bu odada gizli bir tünel vardır. Bizimkiler kaçarlar. Aradan 1 hafta sonra anca İskoçyaya ulaşmışlardır. Kızımız bir ulak eşliğinde Brodick'e gelininin onu beklediğini içeren bir haber gönderir. Brodick bu haberi çatık karşılar. Zira onun bir gelini yoktur bu kendini bilmez de kimdir ki gelini olduğunu söylüyordur. Gillian saklığı kilisede tam bir gün Brodick i bekler. Ulak Brodick e kızın çok güzel olduğunu felan söyler. Aynı zamanda ulak efendisine de haberi iletmiş. Efendiside bu kadını merak edip kilisiye gitmiştir. Tam o anda Brodick te gelmiştir. Rakipleri 40 kişi Brodick ler 8 kişi felandır. İçinden adil diye geçirir bu sayılara karşı. Kiliseye girer. Tabi bu dev karşısında eski kilise ezcük artçı deprem gibi sallanmıştır. Gillianda karşısında böööylesine bir heybet beklememektedir haklı olarak. Bizim kız bunu bir güzel sorguya çektikten sonra onu buraya çağırmasının nedenini açıklıyor. Brodick Alec i görünce ona sarılıyor ve onu çok korkuttukları için kızıyor. Vaftiz amcası işte. Bunlar Iain in klanının yolunu tutuyorlar. Ama yolda kızın yarasını iyileştiricek bir kadına uğruyorlar. Kadın iki seçenek sunuyor biri yatarak tedavi biride kızın yarasını dağlamak ve bir ilaç sürmek. Brodick kıza sormadan ikinci tedaviyi seçiyor. Kadın yarayı temizlerken kıza isterse çığlık atabileceğini söylüyor, ama Brodick çığlık atmıcak diyor, Kızı dağlıyorlar Gillian Brodick e doğru açıdan şahlansada bir gıdım çığlık atmıyor.
Sonra bir süre dinlendikten sonra yola çıkıcaklarken Brodick in meraklı
savaşçılarından biri kadına o döktüğü şeyden kendi yarasına dökmesini
istiyor. Kadın ona delirmiş gibi baksada dediğini yapıyor. Sonra eleman Brodick e rapor veriyor. Dehşet bir şekilde acıyor bir asker olmasam bağırıcaktım diye Brodick in de göğsü kabarıyor. Böylelikle yola devam ediyorlar. Tabi yolda atışmalar söz konusu. Hatta yolda bunlar uyucaklar mesela Alec hep kızla uyumuya alışmış gillian yanına alıyor onu. Gece kız bir uyanıyor yanında sert bir beden.
Şok oluyor bir bakıyor Brodick ona sırtını dönüp yanında yatmış sonra
kız kafasını kaldırıp bir bakıyorki devasa askerlerden oluşan bir
yuvarlağın ortasında kalmış. Böylelikle Iain'ın klanına ulaşıyorlar. Tabi sevinçli kalabalık felan, Judith ağlak bir anne Iain ise üzülmekten yorulmuş ve oğlunu sağ salim gördüğüne sevinmiş bir baba rolünde, 2 oğulları var Alec en küçükleri. Bu arada ismi umarım alec tir ben öyle hatırlıyorum
Iain kızı sorgulamak istiyor ama Gillian Ramsey gelmeden olmaz diyor. Brodick ile Ramsey'in yıllar öncesinden bir olayları olmuş. Bunlar ingiltereye gitmişler ama buldukları kız ikisinlede oynamış. Yataklarına kadar girmiş. Brodick korkuyor Gillian Ramseyden etkilenicek diye. Hatta Iain a kıza bağırmaması için dikleniyor,
neyse efenim Ramsey geliyor herşey anlatılıyor. Gillian Ramseyin
klanında bir hain oldğunu söylüyor. Onu ancak kendisinin tanıyacağını. Birde Gillian ın yıllar öncesinden kaybettiği kardeşi Ramsey in klanındaymış o yüzden Ramsey e bende seninle gelicem diyor. Brodick olmaz öyle şey diyor. Gillian takmıyor tabi, Brodickte bunlarla Ramsey in klanına gidiyor, Ama yolda Brodick hin fikirli şeytan Gillian a çaktırmadan evleniyorlar. Hatta papaz kaç kere ona eminmisin felan diyor ama kız durumu çakmıyor, Ramsey' in klanına ulaşıyorlar, Ramsey bütün elemanlarını Gillian a gösteriyor. Bizim kız hala evli olduğunun farkında değil , Ramsey ile Brodick arasında şöyle bir dialog geçiyor
Ramsey içeriye doğru yürüdü ve Brodick'i görünce hemen neler olduğunu tahmin etti. "Hala ona söylemedin değil mi?"
"Hayır, ama Tanrı şahidimdir denedim."
"Gayet basit Brodick."
"Hayır, değil"
"Şuna ne dersin 'Gillian sen evlisin'? Ne kadar zor olabilir ki?"
"Sana söylüyorum, denedim kahretsin. Eğer çok kolay olduğunu düşünüyorsan, sen söyle"
Ramsey kahkahayla güldü. "Tanrım, ona söylemekten korkuyorsun değil mi?"
"Elbette hayır."
"Evet korkuyorsun. Gillian'un ne yapıcağını düşünüyorsun?"
Brodick küstahça konuşmaktan vazgeçti. "Evet, korkuyorum. Gillian
kaçabilir. Paniğe kapılır ve sonra kaçmaya çalışabilir. Lanet olsun, onu
kandırdım ve bunu yapmamalıydım."
Ramsey böyle bolca takılıyor kitapta Brodicke, Efenim Ramsey in karısı olucak kızımız ile Gillian pek bir sıkı fıkılar arkadaş oluyorlar işte,
En sonunda Brodick kıza evlendiklerini söylüyor ve kızımız köpürüyor
evlilik iptalinden bahsederken Brodick bunu imkansız kılacak eylemleri
yerine getiriyor. Bizim kız aşık tabi. Bakmayın inatçı dışından, Brodick kızın son sırrını da o gece öğreniyor. Yani kızı o derece döven ve Iain ın oğlunu kaçıranların ismini.
Neyse bizim kıza söz verdikleri halde kimse onu kardeşine götürmüyor
buna Gillian çok sinirleniyor ve Ramsey in müstakbel gelini Ramsey in
sağ kolundan yolu öğrenip bu iki fırlama yola çıkıyorlar. Ama meğersem bu bir tuzakmış. Klandaki hainde Ramsey in sağ koluymuş.
Efenim klanda ufak çaplı bir harp oluyor ve Brodick ile Ramsey bunları
katlediyorlar. Aradan kısa bir süre sonrada Gillian a söylemeden
ingiltereye gidiyor
Bizim kızda Ramseyin müstakbel gelininden yardım alarak onlardan önce
varma niyetiyle İngiltereye yanında 2 tane eleman la gidiyorlar Gillian bunları bir şekilde kandırıp mendebur suratlının kalesine kendi gidiyor Efenim bu ahlaksızların derdi yıllar önce kral John un sevgilisine verdiği hazine kutusunu ele geçirmek Bütün karın ağrıları kitap boyunca bu Kızda ben yerini biliyorum diye kandırıyor Aslında bir nevi kandırma değil Orada olduğuna emin değil Neyse kız akıllı gitmeden Kral John a haber salmıştı Tam bunlar hangileri kızı paylaşıcaklarını kararlaştırırken kral odaya giriyor Daha sonradan kapıdaki İskoç ordusundan bahsediyor Gillian ın yüreciği ağzında tabi Kral Brodick i tasvir ederek o adam karın olduğunu iddia ediyor ve çok sinirlli görünüyordu gibi yorumlarda bulunuyor Neyse bizim kız krala mücevher kutusunun nerede olduğunu bildiğini söylüyor kralla dışarı çıkıyorlar kız brodick i görür görmez ona koşuyor Kral kıza yeri göstericeğini hatırlatmak durumunda kalıyor Brodick hiç bir itiraz kabul etmeksizin onlarla gidiyor Bir zindana gidiyorlar ve duvarda asılan bir çuvalda kutuyu buluyorlar.
Bu çuvalda gillian ın babasına ihanet eden adamlaran birine ait. adam
kuşatmadan sonra delirmiş ve herkes buna efsunlu diye elleşmiyormuş o yüzdende torbasına bu zamana kadar elleyen olmamış Tam o arada Mendebur baron kralı ve herkesi öldürmek için suikastçiler yollasada Brdocik hallediyor onları E bizimkiler iskoçya yolunu tutuyorlar İki inatçı olan Ramsey ve gelinide nasiplerini alıyorlar mutluluklarından. Ve The End
Kitaptan dialoglar;
"Bana küstahlığımın en büyük kusurum olmadığını söledin. Düşündüğün başka bir kusurum daha mı var?"
Brodick bu sorudan gülmeden ne kadar sürede kurtulacabileceğini merak ediyordu.
"Bir çok kusurun var" diye bildirdi Brodick.
Zümrüt gözlerde bir ateşin parıldadığını gördüğüne yemin edebilirdi ki
Gillian omuzlarını düzleştirdi. Kız sinirliydi, Brodick çok hoş bir
kusur bulmuştu.
"Ama bir kusurun vardı ki kıyaslayınca diğer kusurlarını soluklaştırıyordu."
"Vardı?" diye sordu Gillian "Artık bu kusura sahip değil miyim?"
"Hayır değilsin"
"Yalvarırım söyle" diye öfkeylen mırıldandı Gillian "Bu korkunç kusur neydi?
Brocik sırıttı. "Eskiden İngilizdin."
"Her adamın bir zayıf noktası var," diye sabırla açıkladı Brodick. "Bende onunkini bulucağım, söz veriyorum."
"Her adamın mı?"
"Evet" diye vurgulayarak cevap verdi Brodick.
Elleri Gillian'ın ensesine doğru ilerliyordu. Kızın buklelerini
yumruğuna doladı ve başını geri çekti. Brodick'in yüzü kızın yüzüne
karaltı yapıyordu, aşağı doğru onun gözlerine bakarken nefesi ılık ve
tatlıydı.
"Senin zayıf noktan nedir, Brodick?" diye sordu Gillian.
"Sen"
Winslow birden ailesinin bu kadar neden eğlendiğini anladı.
"Isabelle'in onun dediğinden bir kelimeyi bile anladığını sanmıyorum. Senin kadının Galce'sinin düzeltilmeye ihtiyacı var."
Brodick kafasını salladı. "Gillian'ın hızlı bir zekası var, öğrenicektir."
"Onu alıkoyucak mısın?"
"Evet"
"Haberi var mı?"
"Henüz değil"
Ramsey konuşmaya kulak misafiri oldu ve içtenlikle kahkahlarla güldü. "Bütün problemleri düşündüğünü farzediyorum, Brodick."
"Düşündüm"
"Onun için kolay bir hayat olmayacak—" Ramsey diye sözüne başlarken Brodick cümlesini onun için tamamladı.
"Buchanan Klan'ıyla yaşamak. Biliyorum, ve uyum sağlayabilmesi konusunda endişeleniyorum."
Ramsey sırıttı. "Benim söylemek istediğim bu değildi. Seninle yaşamak
kolay olmayacak. Dedikodulara göre çevrende zor bir adam olarak
biliniyorsun."
Brodick bu sözlerden alınmadı. "Gillian'ın benim kusurlarımdan haberi var"
"Ve hala seninle?" diye sordu Winslow
"İşin doğrusu, evlilik teklifimi reddetti."
Brodick'i kendileri gibi iyi bildiklerinden Ramsey ve Winslow gene kahkahalarla gülmeye başladılar.
"Öyleyse düğün ne zaman?"
Gillian, bir ses duyup aşağıya doğru baktığında, "Ahlaksız
düşüncelerinde kıyafetlerimiz üstümüzde oluyor mu?" diye sordu Brodick.
Gillian'ın kızarması yüzünü sıcaklatıyordu."Bizim kıyafetlerimiz?" diye fısıldadı.
"Benim hakkımdaki fantazilerinde.."
"Onlar fantazi değildiler."
"Kesinlikle öyleydiler." diye sevinçle karşılık verdi. "Laggan'a benim hakkımda ahlaksız hayallerin olduğunu söyledin."
"Ahlaksız düşünceler" diye bağırdı.
"Aynı zaman sen o.. düşüncelerinin .. benim hakkımda olduğunu söyledin. Öyle değil mi?"
"Ah, lütfen sus"
Brocik kahkahayla güldü. "Öyleyse yaptık mı?" diye tekrar sordu.
Gillian'ın omuzları çöktü. "Ne yaptık mı ?"
"Kıyafetlerimiz üstümüzde miydi?"
Tamamen kızmış olarak, "Elbette elbiselerimiz üstümüzdeydi" diye bağırdı Gillian.
"O zaman ahlaksız düşüncelerin pek ilgi çekici değilmiş."
Sevmeniz ve okumamışsanız hemen okumanız dileğiyle,
Sevgilerle,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazan güzel ellerinize sağlık (:
ve Lütfen! Küfür içeren veyahut içeriğinde reklam olan yorumları yazmaktan sakınalım. Sormak istediğiniz sorular için bloğun sağ üst köşesinde bulunan İletişim kısmından her zaman mail atabilirsiniz. (: