Kuşkusuz,
acıklı çocukluğunun kaosundan sıyrılıp kusursuz bir yaşam yaratmayı
başaran bir genç kızın, korkunç bir suçla itham edilirken inatla masum
olduğunu iddia eden genç bir adamla karşılaşmasının ve ikisini birbirine
bağlayan çaresizlik, aşk ateşi ve tutkunun dramatik öyküsüdür. Koruyucu
aileler arasında sürüklenirken kendisini evlat edinen ailenin sevgi
şemsiyesi altında, yüreğinin yaraları iyileşen Julie Mathison, hayat
dolu bir genç kıza dönüşmüştür. Yaşadığı küçük Teksas kasabasında
öğretmenlik yapmakta; kendisine koşulsuzca verilen sevgiyi, sevgiyle
geri ödemek ve hayalindeki 'kusursuz' hayata ulaşmak için elinden geleni
yapmaktadır. Ve... Bir gün Julie'nin hayatı, karısını öldürmekle
suçlanan, Oscar ödüllü yönetmen/aktör Zachary Benedict'in hayatıyla
kesişir... Teksas hapishanesinden kaçan Zack, genç kızı rehin alır ve
Colarado tepelerine götürür. Julie dehşet içinde, ondan kaçıp kurtulmak
içinden elinden geleni yapar; ancak bu yakışıklı yabancıya umarsızca
kapılmıştır ve beyninde, genç adamın masum olduğunu fısıldayan, bir
türlü susturamadığı bir ses vardır...
KARAKTERLER:
Julie Mathison: Henüz bebekken bir parka bırakılmış ve bir çöpçü
tarafından bulunmuştur. Adını çöpçünün karısı olan Julie'den almıştır.
Çok duygusaldır ve bunu saklamak için henüz 10-11 yaşlarındayken
hırsızlığa ve diğer çocuklarla birlikte serseriliğe başlar. Yakalanır ve
yetimhanenin terapistine götürülür. Daha sonra bir takım testlerden
geçirilir ve evlat edinilmeye uygun görülür. Sevgi dolu bir aile olan
Mathisonlar onu evlat edinirler ve Julie yeni yaşamına başlamış olur.
Hayatının kötü anılarını silmek için elinden gelen tüm iyilikleri yapar.
Çünkü ailesini mutlu etmek istiyordur. Öyle ki, engelli çocuklara
okuldan sonra beden eğitimi , okuma yazma bilmeyen kadınlara ise okuma
yazma dersi verir.
Zachary Benedict: Daha 18 yaşındayken büyükannesi tarafından işlemediği
bir suçla itham edilir ve büyükannesi onu hem torunluktan hemde mirastan
men eder. Yol kenarında yürürken Holywood'daki Empire Stüdyosuna
dekorları götüren bir kamyocu onu gideceği yere kadar götürmeyi teklif
eder. Zack kabul eder ve yola koyulurlar. Kamyon şoförü bu züppe
görünümlü delikanlının nasıl olup da bu halde olduğuna akıl sır
erdiremez. Zack'e işe ihtiyacı olup olmadığını sorar, Zack biraz
düşündükten sonra ona yardımcı olmayı kabul eder. Kariyeri de böyle
başlamış olur. Bir film setinde figüran olmasını isterler ve Zack
durduğu yerde karizmasıyla tüm gözleri üstüne çeker. O günden sonra
Zack'e bir sürü film teklifi gelir ve bu sırada Rachel Evans'la tanışır.
Rachel pek de parlak bir yıldız değildir fakat çok hırslıdır ve
güzeldir. Zack birbirlerinden hoşlandıklarını düşünür ve ona evlenme
teklif eder. Rachel ise Zack gibi ünlü bir Holywood yıldızının ona
getireceği şöhreti ve albeniyi düşünerek kabul eder. Zack çocuklara çok
düşkündür ve Rachel'le de bir nevi bu yüzden evlenmiştir. Fakat düğünden
sonra Rachel'in gerçek niyetini anlayınca Zack bir anda Rachel'den
soğur ve artık sadece ekip arkadaşlarıdırlar. Zack yönetmeni olduğu bir
filmde Rachel'i oynatmak zorunda kalır. Ve tabii ikinci adam olarak da
Tony Austin denen uyuşturucu düşkünü adamı da. Bir gün Zack Rachel'e
setten o akşamlık dönmeyeceğini bildirir. Fakat işleri umduğundan çabuk
biter ve otelindeki süitine döndüğünde gördüğü manzara onu şok
eder.Karısı, Tony Austin'le sarmaş dolaş bir haldedir ve üstüne üstlük
ondan boşanacağını iddia eder. Eğer boşanırsa da mal varlığının yarısını
alacağını. Zack öfkeden deliye döner ve Rachel'i kovar. Ertesi gün sete
geldiğinde öfkeli olan Zack son sahneyi çekmek üzere işe koyulur. Fakat
Son sahnede umulmadık bir şey olur. Tabanca Rachel'in üstünde patlar ve
Rachel bir anda ölür. Bunun sorumlusunun da Zack olduğunu iddia ederler
çünkü herkes Zack'in Rachel'den nefret ettiğini ve sahnede bir takım
değişiklikler yaptığını biliyordur.
ÖZET:
Zack cezaevine gönderilir ve 5 yıl hapis yatar.
5. yılının sonunda Dominic adlı arkadaşıyla cezaevinden kaçar ve
Julie'yi rehin alır. Onu Colorado tepelerine götürür ve burada 1 hafta
kalırlar. Julie en başta öfkeli tavırlar sergilese ve Zack'te katil gibi
görünse de birbirlerine 1 hafta gibi bir dönemde aşık olurlar. Zack
birlikte bir gelecekleri olamayacağını bildiği için onu vazgeçirmeye
çalışır. Nihayetinde kendisi bir kaçaktır ve sürgün hayatı yaşıyordur.
Bu yüzden Julie'ye onu sevmediği hakkında yalan söyleyerek eve gönderir.
Julie ulusal basında çok önemli bir yere sahip olmuştur ve bir basın
toplantısı düzenler. Burada Zack hakkında iyimser bir hava oluşturmayı
başarır ve kendi küçük kasabasına döner ve Zack'i aklından çıkaramasa da
hayatına devam etmeye çalışır. Bu sırada Zack'in en yakın arkadaşı ve
ona inanmaktan hiç vazgeçmeyen Matthew Farrell ve karısı Meredith
Farrell onu ziyarete gelirler. Matt ve Meredith Julie'ye bir mektup
getirdiklerini ve mektubun Zack'ten olduğunu söylerler ve mektubu
Julie'ye verirler. Mektupta Zack Julie'ye aşık olduğunu, hep onu
düşündüğünü ve onu sevmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini söylüyordur.
Julie o kadar sevinir ki, Matt ve Meredith onun Zack'e aşık olduğundan
kesinlikle emin olurlar. Matt Julie'ye hamile olup olmadığını sorar ve
Julie Matt'e Zack'in yanına gidebilmek için hamile olduğu konusunda
yalan söyler. Zack onu arar ve onu yanına getirttireceğini ve onu Mexico
City havaalanında bekleyeceğini anlatır. Julie çok sevinir ve bu esnada
aklına bir fikir gelir ve hemen Zack'in büyüdüğü yer olan Ridgemont'a
gider. Burada Zack'in büyükannesi onun kafasını yalanlarla doldurur ve
Zack'in bir akıl hastası olduğunu söyler. Bu esnada aniden Tony Austin
öldürülür ve Julie de Zack'i akıl hastası olduğuna inanmaya başlar. FBI
ajanlarına onlarla işbirliği yapacağını fakat bunun karşılığında Zack'in
hapishaneye değil, akıl hastanesine gönderilmesini ister. Kabul edilir
ve Zack'i havaalanında yakalatır. Fakat öyle üzgündür ki hapishane müdür
Zack'e baka baka ona işbirliği yaptığını söyleyip, Zack'in ona aldığı
nişan yüzüğünü verince Julie Zack'in bakışlarındaki öfkeyi ve hüsranı
görür ve hapishane müdürünün yüzünü gözünü tırmalar ve bayılır. Zack,
Julie'ye karşı nefret beslemeye başlar ve birkaç ay sonra suçsuz olduğu
anlaşılıp, serbest bırakılınca Julie'yi hiçbir şekilde aramaz ve adının
yanında geçmesini istemez. Julie aşırı üzgündür fakat neşeli ve
umursamaz görünmeye çalışıyordur. Zack'in başka bir film yıldızıyla
evleneceği dedikodusu yayıldığında bile asla onu suçlamaz ve onun için
hep iyi dileklerde bulunur. Fakat daha sonra birtakım olaylar olur ve
Zack aslında Julie'nin onun iyiliğini istediğini anlar. Keaton'a gider
ve Julie'den af dileyip babasından evlenmek için izin alır. Babası önce
birbirlerini tanımaları gerektiğini söyleyip 2 hafta verir onlara. Bu 2
hafta içinde flört edeceklerdir. Zack, Mathisonların evinde kalır ve 2
hafta sonunda Julie'ye harika bir biçimde evlenme teklifi eder. Julie
elbette kabul eder ve evlenirler. Bir oğulları olur ve adını Nicholas
koyarlar. Zack ve Julie çok mutludurlar.
Yorum
Bu benim en sevdiğim Judith McNaught romanlarından biridir. Çünkü
gerçekten içinde sıkıldığım tek bir nokta bile yoktu. Olaylar hep bir
akışa göreydi, eksik bir yer yoktu. Kahramanlar çok içten karakterlerdi
ve duygusaldılar. Birbirlerine gerçekten aşıklardı. Her Judith eserinde
olduğu gibi bunda da komik diyaloglar vardı mesela,
* Julie çok büyük bir Patrick Swayze ve Meredith ise Kevin Costner
hayranıdır ve düğünlerinde onunla dans ederken Matt, Zack'i hafifçe
dürterek "Şu hale bak!" dedi. "Bu Meredith'in Costner'la üçüncü dansı.
Karım ona hayrandır." Bu sırada Julie ise Swayze ile dans ediyordu.
Zack,"Bu açıkça görülüyor. Şanslıyız; Swayze ve Cosnter evliler." Zack
gülüyordu.
* Julie ile barıştıktan sonra Zack onun evinde kalamayacağı için,
Keaton'daki tek otele yerleşmişti. Julie gidince cep telefonunu çıkardı
ve Farrell'ları aradı.
Matt Farrell, "Ee, ne oldu?" diye sordu. "Julie nasıl?"
"Julie harika."
"Evlendiniz mi?"
"Hayır. Şimdilik ciddi olarak flört ediyoruz."
Paralelden onları dinlemekte olan Meredith araya girdi, "Nee? Balayına çoktan çıkmış olduğunuzu sanıyordum."
"Hala Keaton'dayım."
"Yaa!"
"Kemiklerini Dinlendir Otelinde."
Meredith'in kahkahalarını duyuyordu.
"Balayı süitinde."
Kahkahalar artmıştı.
"Mutfağı da var."
Meredith çığlıklar atıyordu.
Yani böyle güzel bir kitap. Yeri geliyor çok dramatik yeri geliyor komedi. Romantizmi seviyorsanız kaçırmayın derim.
*** www.forumla.net'den alıntıdır. ***
İlgili siteye ekleyen üye ile hissiyatımız aynı :) Şiddetle okumanızı tavsiye ederim.
Sevgilerle,
Yaa dun sinavim bitip eve donunce pdf olarak okumustum ama bayildim.Fakat pdf in son 70 sayfasi eksikti oyle uzuldum ki neyse ki burda ilerleyis hakkinda bilgi vermossinuz ama alip kitabi kutuphanemde bulundurmak istiyprum.Emeginize saglikk :)
YanıtlaSil