26 Kasım 2012

Kusursuz - Judith McNaught / Kitap Özeti

Kuşkusuz, acıklı çocukluğunun kaosundan sıyrılıp kusursuz bir yaşam yaratmayı başaran bir genç kızın, korkunç bir suçla itham edilirken inatla masum olduğunu iddia eden genç bir adamla karşılaşmasının ve ikisini birbirine bağlayan çaresizlik, aşk ateşi ve tutkunun dramatik öyküsüdür. Koruyucu aileler arasında sürüklenirken kendisini evlat edinen ailenin sevgi şemsiyesi altında, yüreğinin yaraları iyileşen Julie Mathison, hayat dolu bir genç kıza dönüşmüştür. Yaşadığı küçük Teksas kasabasında öğretmenlik yapmakta; kendisine koşulsuzca verilen sevgiyi, sevgiyle geri ödemek ve hayalindeki 'kusursuz' hayata ulaşmak için elinden geleni yapmaktadır. Ve... Bir gün Julie'nin hayatı, karısını öldürmekle suçlanan, Oscar ödüllü yönetmen/aktör Zachary Benedict'in hayatıyla kesişir... Teksas hapishanesinden kaçan Zack, genç kızı rehin alır ve Colarado tepelerine götürür. Julie dehşet içinde, ondan kaçıp kurtulmak içinden elinden geleni yapar; ancak bu yakışıklı yabancıya umarsızca kapılmıştır ve beyninde, genç adamın masum olduğunu fısıldayan, bir türlü susturamadığı bir ses vardır...
 


KARAKTERLER:

Julie Mathison: Henüz bebekken bir parka bırakılmış ve bir çöpçü tarafından bulunmuştur. Adını çöpçünün karısı olan Julie'den almıştır. Çok duygusaldır ve bunu saklamak için henüz 10-11 yaşlarındayken hırsızlığa ve diğer çocuklarla birlikte serseriliğe başlar. Yakalanır ve yetimhanenin terapistine götürülür. Daha sonra bir takım testlerden geçirilir ve evlat edinilmeye uygun görülür. Sevgi dolu bir aile olan Mathisonlar onu evlat edinirler ve Julie yeni yaşamına başlamış olur. Hayatının kötü anılarını silmek için elinden gelen tüm iyilikleri yapar. Çünkü ailesini mutlu etmek istiyordur. Öyle ki, engelli çocuklara okuldan sonra beden eğitimi , okuma yazma bilmeyen kadınlara ise okuma yazma dersi verir.



Zachary Benedict: Daha 18 yaşındayken büyükannesi tarafından işlemediği bir suçla itham edilir ve büyükannesi onu hem torunluktan hemde mirastan men eder. Yol kenarında yürürken Holywood'daki Empire Stüdyosuna dekorları götüren bir kamyocu onu gideceği yere kadar götürmeyi teklif eder. Zack kabul eder ve yola koyulurlar. Kamyon şoförü bu züppe görünümlü delikanlının nasıl olup da bu halde olduğuna akıl sır erdiremez. Zack'e işe ihtiyacı olup olmadığını sorar, Zack biraz düşündükten sonra ona yardımcı olmayı kabul eder. Kariyeri de böyle başlamış olur. Bir film setinde figüran olmasını isterler ve Zack durduğu yerde karizmasıyla tüm gözleri üstüne çeker. O günden sonra Zack'e bir sürü film teklifi gelir ve bu sırada Rachel Evans'la tanışır. Rachel pek de parlak bir yıldız değildir fakat çok hırslıdır ve güzeldir. Zack birbirlerinden hoşlandıklarını düşünür ve ona evlenme teklif eder. Rachel ise Zack gibi ünlü bir Holywood yıldızının ona getireceği şöhreti ve albeniyi düşünerek kabul eder. Zack çocuklara çok düşkündür ve Rachel'le de bir nevi bu yüzden evlenmiştir. Fakat düğünden sonra Rachel'in gerçek niyetini anlayınca Zack bir anda Rachel'den soğur ve artık sadece ekip arkadaşlarıdırlar. Zack yönetmeni olduğu bir filmde Rachel'i oynatmak zorunda kalır. Ve tabii ikinci adam olarak da Tony Austin denen uyuşturucu düşkünü adamı da. Bir gün Zack Rachel'e setten o akşamlık dönmeyeceğini bildirir. Fakat işleri umduğundan çabuk biter ve otelindeki süitine döndüğünde gördüğü manzara onu şok eder.Karısı, Tony Austin'le sarmaş dolaş bir haldedir ve üstüne üstlük ondan boşanacağını iddia eder. Eğer boşanırsa da mal varlığının yarısını alacağını. Zack öfkeden deliye döner ve Rachel'i kovar. Ertesi gün sete geldiğinde öfkeli olan Zack son sahneyi çekmek üzere işe koyulur. Fakat Son sahnede umulmadık bir şey olur. Tabanca Rachel'in üstünde patlar ve Rachel bir anda ölür. Bunun sorumlusunun da Zack olduğunu iddia ederler çünkü herkes Zack'in Rachel'den nefret ettiğini ve sahnede bir takım değişiklikler yaptığını biliyordur.

ÖZET:

Zack cezaevine gönderilir ve 5 yıl hapis yatar. 5. yılının sonunda Dominic adlı arkadaşıyla cezaevinden kaçar ve Julie'yi rehin alır. Onu Colorado tepelerine götürür ve burada 1 hafta kalırlar. Julie en başta öfkeli tavırlar sergilese ve Zack'te katil gibi görünse de birbirlerine 1 hafta gibi bir dönemde aşık olurlar. Zack birlikte bir gelecekleri olamayacağını bildiği için onu vazgeçirmeye çalışır. Nihayetinde kendisi bir kaçaktır ve sürgün hayatı yaşıyordur. Bu yüzden Julie'ye onu sevmediği hakkında yalan söyleyerek eve gönderir. Julie ulusal basında çok önemli bir yere sahip olmuştur ve bir basın toplantısı düzenler. Burada Zack hakkında iyimser bir hava oluşturmayı başarır ve kendi küçük kasabasına döner ve Zack'i aklından çıkaramasa da hayatına devam etmeye çalışır. Bu sırada Zack'in en yakın arkadaşı ve ona inanmaktan hiç vazgeçmeyen Matthew Farrell ve karısı Meredith Farrell onu ziyarete gelirler. Matt ve Meredith Julie'ye bir mektup getirdiklerini ve mektubun Zack'ten olduğunu söylerler ve mektubu Julie'ye verirler. Mektupta Zack Julie'ye aşık olduğunu, hep onu düşündüğünü ve onu sevmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini söylüyordur. Julie o kadar sevinir ki, Matt ve Meredith onun Zack'e aşık olduğundan kesinlikle emin olurlar. Matt Julie'ye hamile olup olmadığını sorar ve Julie Matt'e Zack'in yanına gidebilmek için hamile olduğu konusunda yalan söyler. Zack onu arar ve onu yanına getirttireceğini ve onu Mexico City havaalanında bekleyeceğini anlatır. Julie çok sevinir ve bu esnada aklına bir fikir gelir ve hemen Zack'in büyüdüğü yer olan Ridgemont'a gider. Burada Zack'in büyükannesi onun kafasını yalanlarla doldurur ve Zack'in bir akıl hastası olduğunu söyler. Bu esnada aniden Tony Austin öldürülür ve Julie de Zack'i akıl hastası olduğuna inanmaya başlar. FBI ajanlarına onlarla işbirliği yapacağını fakat bunun karşılığında Zack'in hapishaneye değil, akıl hastanesine gönderilmesini ister. Kabul edilir ve Zack'i havaalanında yakalatır. Fakat öyle üzgündür ki hapishane müdür Zack'e baka baka ona işbirliği yaptığını söyleyip, Zack'in ona aldığı nişan yüzüğünü verince Julie Zack'in bakışlarındaki öfkeyi ve hüsranı görür ve hapishane müdürünün yüzünü gözünü tırmalar ve bayılır. Zack, Julie'ye karşı nefret beslemeye başlar ve birkaç ay sonra suçsuz olduğu anlaşılıp, serbest bırakılınca Julie'yi hiçbir şekilde aramaz ve adının yanında geçmesini istemez. Julie aşırı üzgündür fakat neşeli ve umursamaz görünmeye çalışıyordur. Zack'in başka bir film yıldızıyla evleneceği dedikodusu yayıldığında bile asla onu suçlamaz ve onun için hep iyi dileklerde bulunur. Fakat daha sonra birtakım olaylar olur ve Zack aslında Julie'nin onun iyiliğini istediğini anlar. Keaton'a gider ve Julie'den af dileyip babasından evlenmek için izin alır. Babası önce birbirlerini tanımaları gerektiğini söyleyip 2 hafta verir onlara. Bu 2 hafta içinde flört edeceklerdir. Zack, Mathisonların evinde kalır ve 2 hafta sonunda Julie'ye harika bir biçimde evlenme teklifi eder. Julie elbette kabul eder ve evlenirler. Bir oğulları olur ve adını Nicholas koyarlar. Zack ve Julie çok mutludurlar.

Yorum

Bu benim en sevdiğim Judith McNaught romanlarından biridir. Çünkü gerçekten içinde sıkıldığım tek bir nokta bile yoktu. Olaylar hep bir akışa göreydi, eksik bir yer yoktu. Kahramanlar çok içten karakterlerdi ve duygusaldılar. Birbirlerine gerçekten aşıklardı. Her Judith eserinde olduğu gibi bunda da komik diyaloglar vardı mesela,

* Julie çok büyük bir Patrick Swayze ve Meredith ise Kevin Costner hayranıdır ve düğünlerinde onunla dans ederken Matt, Zack'i hafifçe dürterek "Şu hale bak!" dedi. "Bu Meredith'in Costner'la üçüncü dansı. Karım ona hayrandır." Bu sırada Julie ise Swayze ile dans ediyordu. Zack,"Bu açıkça görülüyor. Şanslıyız; Swayze ve Cosnter evliler." Zack gülüyordu.

* Julie ile barıştıktan sonra Zack onun evinde kalamayacağı için, Keaton'daki tek otele yerleşmişti. Julie gidince cep telefonunu çıkardı ve Farrell'ları aradı.

Matt Farrell, "Ee, ne oldu?" diye sordu. "Julie nasıl?"
"Julie harika."
"Evlendiniz mi?"
"Hayır. Şimdilik ciddi olarak flört ediyoruz."
Paralelden onları dinlemekte olan Meredith araya girdi, "Nee? Balayına çoktan çıkmış olduğunuzu sanıyordum."
"Hala Keaton'dayım."
"Yaa!"
"Kemiklerini Dinlendir Otelinde."
Meredith'in kahkahalarını duyuyordu.
"Balayı süitinde."
Kahkahalar artmıştı.
"Mutfağı da var."
Meredith çığlıklar atıyordu.

Yani böyle güzel bir kitap. Yeri geliyor çok dramatik yeri geliyor komedi. Romantizmi seviyorsanız kaçırmayın derim.


*** www.forumla.net'den alıntıdır. ***
İlgili siteye ekleyen üye ile hissiyatımız aynı :) Şiddetle okumanızı tavsiye ederim.

Sevgilerle,



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

1 yorum:

  1. Yaa dun sinavim bitip eve donunce pdf olarak okumustum ama bayildim.Fakat pdf in son 70 sayfasi eksikti oyle uzuldum ki neyse ki burda ilerleyis hakkinda bilgi vermossinuz ama alip kitabi kutuphanemde bulundurmak istiyprum.Emeginize saglikk :)

    YanıtlaSil

Yorum yazan güzel ellerinize sağlık (:
ve Lütfen! Küfür içeren veyahut içeriğinde reklam olan yorumları yazmaktan sakınalım. Sormak istediğiniz sorular için bloğun sağ üst köşesinde bulunan İletişim kısmından her zaman mail atabilirsiniz. (:

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML