3 Nisan 2013

BloG-TwinS | Sıradaki Türü Siz Seçin 1.Etap || Kütüphaneci - Logan Belle | Yorum



Hi everyone! Erotik İncelemesi ile TwinS karşınızda (: Bakalım bugün sizleri neler bekliyor (: Keyifli okumalar (:

@Tuğçe: Kütüphaneci, Logan Belle’in Mart ayı içerisinde Artemis Yayınlarından çıkan Erotik Romance kitabı. Fazlasıyla Grinin Elli Tonu ile karşılaştırılan bir kitap olması nedeniyle, açıkçası hem ben hem de @Küçük Kız ciddi bir çekince ile başladık.

Grinin Elli Tonunu okurken eğlenmediğimizden değil; sadece şu sıralar ülkemizde bu kitaba benzerliği ile reklamı yapılan kitapların içerikleri konusunda ciddi endişelerimiz olmasından ve bu konuda kötü deneyime sahip olmamızda ötürü diyelim. Ama boşuna endişelenmişiz diyebilirim, bunu da aynı keyifle okuduk ve hatta onun kadar uzun olmaması ve yazımının çok daha başarılı olması da yanımıza kâr kaldı. 
Ayrıca ana karakterimiz Regina Finch’in bir kütüphaneci olması, en azından benim gibi bir kitap kurdu için kitabı oldukça keyifli hale getirdi. Oldum olası yabancıların kütüphane alışkanlıklarına heves etmişimdir, hele bir de kitap dünyanın en ünlü kütüphanelerinden birinin içinde geçince ve bir sürü detayı gözler önüne serince, benim için inanılmaz bir keyif oldu. Çok sıkıcıyım di mi, @Küçük Kız? ;)
New York Halk Kütüphanesi

@Küçük Kız: Kesinlike katılıyorum bebek, hem kütüphane konusundaki yorumuna hemde sıkıcı olmana (:
Bizim Regina Finch'imiz!!!!

Kitabın içine girersek (Senden önce atladım hemen), Regina Finch, akıllı ve tam bir kitap kurdu ve en büyük hayali olan New York Halk Kütüphanesinde çalışmak için, annesini bırakıp Philadelphia’dan New York’a taşınmış. Bu zamana kadar, annesinin dizinin dibinden hiç ayrılmamış; sekiz yaşında babasını kaybetmesi ile annesi tamamen Regina’ya bağımlı hale gelmiş ve kızcağız üniversite yıllarında bile evinden uzaklaşamamış. Regina’ ya dönersek, erkeklerle ilişkiler konusunda son derece tecrübesiz. En sevdiğim kız modeli kendisi anlayacağınız. (: [Kıza piyango vuruyor yani, böyle kızlara hep olmaz mı zaten.]Bir de annesinin erkeklerden uzak durması konusunda sürekli baskı kurduğunu göz önüne alırsak, durumun ne noktada olduğunu anlarsınız herhalde. (: Kız uçmuş ahahah (: Regina’nın annesini senden dinlemek istiyorum (:

@Tuğçe: Regina’nın annesine gelirsek, kendisinin ne kadar sinir bozucu olduğunu bir alıntı ile açıklamak istiyorum, kendisinin başka bir söze ihtiyacı yok!;

“Bir noktada biriyle çıkmam gerekecek, anne. Sen de babamla tanıştığında benim yaşımda değil miydin?”


“Ve bak sonunda neler oldu.”

Regina, annesinin bununla neyi kastettiğini bilmiyor ve bilmek istemiyordu. 

“İkiniz gayet mutlu görünüyordunuz,” dedi özlemle. 
“O beni bırakıp gidene dek.”
“Anne, babam seni bırakmadı. Öldü.”
“Sonuç aynı, Regina…”

Kitabın erkek kahramanı Sebastian, bu konuda sözü sanırım sana bıraksam daha iyi ederim @Küçük Kız. Seni dinliyoruz…


Bizim Sebatian'ımız!!!
@Küçük Kız: Ah annem! Tabi ki sözü baka bırak, çünkü konumuz Sebastian(: Bu mükemmel yaratığı nasıl anlatabilirim emin değilim ancak, yok yok kendime güveniyorum hadi başlayalım;
Kendisi ünlü bir fotoğrafçı, Kütüphane’de sözü geçen insanlardan ve cemiyette oldukça tanıyor; ağırlığı olan ve sakin yapılı bir adam. Saldırgan ya da aşırı gizemli diyemem ancak kendi sınırlarını bilen ve bu konuda çizgisini bozmayan bir adam. Cinsel kimliği konusunda net olması, insanlardan beklentilerini dolandırmadan dile getirmesi, talepleri konusunda açık olması beni benden aldı =D
@Tuğçe: Bu kadar ciddiyetle açıklaman da beni benden aldı ;)
Mükemmel bir vücut, çapkın gülücükler, gizemli bir çekicilik, se.ksapa.lite mi dersiniz! Ah bebeğim Harem’e aldım gitti! =D (@Tuğçe:  hmm şaşılacak bir durum)
Kıskanma! Christian Grey kadar olmasa da, en az onun kadar korumacı bir adam daha var karşımızda. Kızın, beslenmesi ve kendine iyi bakması, iyi şeylere sahip olması hususundaki hassasiyetlerini birbirlerine çok yakın buldum. Sebastian biraz daha duygusal ve anlayışlı bir karakter diyebilirim. Başlarda duygusuz ve sert bir karakter olarak okuduğumuz Sebastian’a sonlara doğru âşık olmamanız mümkün değil =D
Ve tabii ki; Regina gönlünü bu milyarder genç adama kaptırır, burada herhalde bir şüphe zaten yok! Adam her anlamda mükemmel! Tanrım @Tuğçe beni durdur =D

@Tuğçe:  Bunun pek mümkün olabileceğini sanmıyorum, canım. Hele de kitabı gecenin 12sinde bitirip beni bunun için aradığını düşünecek olursak ;) Bu nedenle ben kitaba döneyim…
Sebastian bildiğimiz adamlardan değil; Küçük Kız’ın uçurduğu kadar var mı bir yorum yapmıcam, ama ;) - malum kitaplardaki erkek karakterlerinden kocaman bir gezegene sahip kendisi - Bu kitap türü için konuşursak, aslında tam bildiğimiz adamlardan yakışıklı, zengin, güçlü,  dominant ve yatak arkadaşının tamamen kendi hükmü altında olmasını istiyor - bu konuda kendisini Christian ile karıştırmayalım; ödün vermeye niyeti yok. Ki, bana göre hikayenin en ferahlatıcı yanı buydu. Adam sorunlu değil (en azından çok büyük anlamda değil) ve yaşam tarzı bu, bundan hoşlanıyor, karşısındaki için değişmek niyetinde de değil. Ve değişmiyor buna hazırlıklı olun (:
Sebastian sayesinde, Regina cinselliği ve boyun eğmeyi keşfediyor, kitabın kendi tanıtımında da yazdığı gibi bu kitapta BDSM ögeler mevcut, iğrenç detaylar var mı, hayır yok. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki , yatak odasında geçen diğer sahneler de bu türde şu sıralar bizim piyasamızda boy gösteren kitaplara göre oldukça sadeleştirilmiş halde ve gözümüze sokacak sıklıkta ya da detayda değil.

@Küçük Kız: Kitabın en sevdiğim kısmı buydu, okurken mideniz ağzına gelmiyor ve en ince ayrıntısına kadar önünüze konan şeyler yok. Kitabın fazla uzun sürmediğini göz önüne alırsak, bu sahnelerde fazla uzun değil haliyle. Ve bu türdeki bir çok örneğin aksine, konu bu sahneler ve ardında yaşanan kontrol üzerine değil; ikili arasında gelişen aşk hikayesine odaklı ve tabii, Regina’nın kendini bulmasına.

@Tuğçe: Bu noktada kitabın çevirisini de beğendim, birkaç ufak tefek hata vardı ve bir de aynı paragrafın içinde devam eden sahne geçişleri – ki bazı yerleri, ne oluyoruz diyerek, tekrar okumama neden oldular –ben bunları eleştirecek noktada olduğumu düşünmüyorum; oldum olası Türkçe’nin bu tür kitaplar için sert olduğunu düşünmüşümdür, ama bu kitapta en ateşli sahneleri okurken bile beni rahatsız eden, zorlayan bir anlatım biçimi olmadı. Kitabın editörünü ve çevirmenini ayrıca tebrik ediyorum. Sadece bu noktada, üç yerde gözlerimi devirmeme neden olan cümle oldu ve kitabın tarzına yakışmadığını düşündüm. Belki bu yaşam tarzını pek bilmiyor ve görmüyor olmakla alakalı olabilir, ama yine de o cümleler oturmamış geldi bana;

“Sen kötü bir kızsın,”dedi Sebastian. “Yaramazlık yaptın…”
Gerçekten mi? O karizmadaki adam bu şekilde mi konuşacak, yapay geldi biraz bana…
“U-uu. Kulağa çok ciddi geliyor….”
“Ben eşitliğe inanırım, bebek.”
Bu iki cümle farklı yerlerde geçiyor, ama bunlarda bana göre kitabın tümünde bir karizması ve ciddiyeti olan 28 yaşındaki (ya da o civardaydı sanırım) bir adama hiç gitmemiş, söylemeden edemeyeceğim. 



@Küçük Kız: Ahaha okurken dedim Tuğçe buralara banko takılacak diye, keza yanılmamışım (:
Hem Regina, hem Sebastian, kolay sevilebilir yaratılmış karakterler ve Sebastian son derece gerçekçi buna şüphe yok, ama biraz daha karakter gelişimi kimseye zarar vermezdi. İkilinin birbirinde cinsel çekim dışında gerçekten ne bulduğunu pek fazla anlayamıyoruz. Geçmişlerini, özellikle Sebastian’ın bu kadar kendine kapalı olmasının öyküsünü göremiyoruz, sadece kısa bir bakış var kitapta buna. Aynı sıkıntı ikincil karakterlerde de söz konusu tabii ki, ama onlarda özellikle de Alex ve Margaret çok sevimlililer. Regina’nın müdürü Sloan’a gelince, en havada kalan karakter o olmuş, keşke yaptıklarının daha net sebeplerini de görebilseydik.

Vee Bettie Page!!!
@Tuğçe: Kitabın adında yer alan Bettie Page kısmı ise, Regina’nın kendisine olan fiziksel benzerliğinden ortaya çıkıyor ve daha sonra cinselliğinin kontrolünü ele aldığı ve bundan keyif alma, kendi ile barışık hale gelmesinde esinlenme kaynağı olarak sunuluyor.
Benim bu tip kitaplarla ilgili en büyük problemim; fazlasıyla saf, iyi niyetli ve güzelliğinin farkında olmayan kızların bir anda yirmi küsur senenin tüm sakınmalarını boş vermeleri ve her şeyi göze almaları ve dahası, bu yolda cinselliğinde en uç noktasından başlıyor olmaları. Bunu yaparken de hiç tereddüt yaşamamaları, en azından inandırıcı bir tereddüt yaşamamaları. Yazarlarında bunu “aşk gözünü kör etmiş” mantığının arkasına gizlemesi… Hazırım @Küçük Kız, bu söylemden memnun olmayacağını düşünüyorum ;)

@Küçük Kız: Senin genel olarak detaycılığın beni benden alıyor zaten! Ama inanmayacaksın en azından bu kitapta şu şekilde katılmıyorum =D, kızımız zaten o baskıdan kaçmak için New York’a taşınıyor. Bünyesinde başlamış bir isyankarlık var. (Ana’dan bir farkı var yani)


Ama genel anlamda eleştirin doğru, “yasaklar delinmek içindir!” “baskı kurma bak sapıtır” cümlelerinin ütopik kahramanları kendileri genelde. Ahaha bu kadar sene kendini tut sonra bir açıl tutabilene aşk olsun! Wo-ho uçuyoruz bebeğim. (:


@Tuğçe: Sonuç olarak, kesinlikle iyi yazılmış, çabuk okunan bir romandı. Bu türü seviyorsanız ve içinde diğerlerinden biraz daha fazla aşk hikayesi olsun istiyorsanız güvenle alıp okuyabileceğiniz, iyi bir kitap.

@Küçük Kız: Ahahah çabuk okunan bir roman kısmını okurken sesli bir kahkaha attım!
Sizlere, Pamuk İpliği çalışmamızda olduğu gibi, TwinS için hazırlanırken Tuğçe ile aramızda geçen olayı aktarmak istiyorum! (Beni kesin dövecek! Ama napiyim onunla hayatımın akışı tamamen bambaşka! Seviyom seni. =D Kızmaaa =D)
*****

Saat 21:00/Tuğçe:(Telefon çalar) Küçük Kız, senin kitabın bende. Adana’ya gitmeden uğrayıp alman lazım, pazartesi günü TwinS var sen ne ara okuyacaksın bunu hiç bilmiyorum, yetişecek valla kırarım bacaklarını =D (kötü kadın gülüşü)@Tuğçe: Son cümle hariç tamamı doğru, benim gibi sakin ve ciddi bir insan hiç bacak kırabilir mi? Aşk olsun!

Saat 22:00/Tuğçe’nin evine kısa bir ziyaret yapılır (malum evler dip dibe nerdeyse), yolculuk öncesi helalleşilir ve kitap teslim alınır. Küçük Kız pir mutlu! =D

Saat 22:15/Küçük Kız evine gider, valizini hazırlar, malum saat 05:00’de uçağı kalkacaktır.

Saat 22:30/Valiz hazırlığı biter. Kütüphaneci kitabına göz gezdirmek için Küçük Kız kitabı eline alır.
Saat 23:50/Küçük Kız, Tuğçe’yi arar. Meşgul insan telefonu duymaz. Kim bilir ne yapıyor.

Saat 00:15/Küçük Kız, Facebookdan Tuğçe’ye yazar:

“Kuzu buralardamısın?”
“Buradayım canım, aramışsın duymadım. Yatcam şimdi bugün çok yoruldum, Hayırdır?”
“Ya biz senle bu kitap erotik nasıl olacak, içeriği nasıl acaba diye düşünüp duruyorduk ya,”
“Eee”
“Kızım, kitap müthiş! Sebastian’a resmen aşık oldum! Aldım hareme gitti! Ben bu kadar beklemiyordum açıkcası, midem kalkmadı hiç diyim sen anla =D”
“Nasıl yani, ne okudun da aşık oldun adama?”
“E kitap bitti işte, seni onun için aradım hatta =D”
“Ne zaman bitti, anlamadım hangi kitapdan bahsediyorsun?”
“Kütüphaneci’den tabiî ki =D Hangi kitap olcak manyak! =D”
“Şaka yapıyorsun!”
“Yoo neden ki? =D”
“Hayır, ya ben anlamıyorum ki sen kitapları okuyor musun yiyor musun? Kızım demin almadın mı benden kitabı ne ara okudun! Sen delirtceksin beni ya!”
“Ahaha, senmisin bana İngilizce okuyup okuyup hava atan ahahah, uzak doğunun en hızlı kitap okuyan Küçük Kızıyım ben bikere ahahah! TwinS’i dert etme canem ben kitabı bitirdim ;) Sende bitirince yayına hazırlanırız, acele etmene gerek yok bütün hafta sonu senin ahahah  hadi yorgunsun uyu sen =D”
“Işığı yaktım, kitaba başlıyorum bende… Nefret ediyorum senden! Bye…”
“hahahahahahahahhahaahahahahahhahahah =D”

****

Dayak yemeden kapatıyım konuyu ben iyisimi =D Konuyu değiştirelim;

Hadi sizlerle bu haftaki TwinS’te neler yapıldı bakalım kısaca;


Her hafta devam edecek olan Tür bazında inceleme ve TwinS çalışması için takipte kalın! TwinS’te incelenecek bütün kitaplar her hafta çekiliş ile sizlere hediye edilecek! =)

Sizi seviyoruz! Haftaya incelenecek olan türümüz ve TwinS kitabımız ile yine sizlerle olacağız ;) Yorumlanacak, yeni türleri belirleyebilmemiz için; sitelerimizde bulunan oylamaya katılmayı ve incelenmesini istediğiniz türe oy vermeyi unutmayın =D

Kütüphaneci çalışmamıza verdikleri desteklerden ötürü Artemis Yayınları 'na teşekkürü bir borç biliriz (:






Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

11 yorum:

  1. Okurken kahkaha atmama sebep oldun :D Küçük kız manyaksın :D Bu doğallığına bayılıyorum :D

    Tuğçe ablayla zıt yorumlama tekniğinizin olması da ortaya harika bir çalışma çıkarıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım çok teşekkür ederim (: Tuğçe yalı kazığı zaten ahahahah :)
      Parçalıcak beni bir gün ama bakalım ne zaman (:

      Sil
  2. Allah'm!!! Sizi deliler! Ahahah =D

    Müthiş olmuş, tam bir kitap yorumlaması olmuş ve çok beğendim *.*

    Şu face konuşmanıza ise yarıldım, gülmekten öldüm ve daha nicesi =D Ahahahha XD

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülersin tabi o akşam sen naklen canlı yayından izledin (: Ahahahah

      Sil
  3. Ahaha :)) sabah sabah kahkaha ata ata okudum herbir satirini:)
    Cok iyisiniz cok guzel cok mukemmel yapiyorsunuz bu isi :)
    Ellerinize saglik her cumlesine bayildim :) suppersiniz :))

    YanıtlaSil
  4. sizin sayenizde severek alıyorum kitapları:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederiz (: Ne mutlu bize (:

      Sil
  5. ahahahahaha :)) yine süper bir twins çalışması olmuş arkadaşlar tebrikler :D bu tarz kitaplardan bıkmıştım açıkçası ama o kadar güzel anlatmışsınız ki en kısa sürede kitaplığımda yerini alacak sayenizde :) Ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  6. kitap hakkındaki merakımı gideren bir inceleme olmuş, sizlere teşekkür ediyorum :D
    sade bir inceleme yerine karşılıklı atışmanız ayrı bir hava katmış, eğlenerek okudum.
    umarım kitabı kazanacak/satın alacak arkadaşlar da en az sizin kadar kitabı beğenir :)

    YanıtlaSil
  7. gülmekten okuyamadım:-) harikasınız

    YanıtlaSil

Yorum yazan güzel ellerinize sağlık (:
ve Lütfen! Küfür içeren veyahut içeriğinde reklam olan yorumları yazmaktan sakınalım. Sormak istediğiniz sorular için bloğun sağ üst köşesinde bulunan İletişim kısmından her zaman mail atabilirsiniz. (:

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML