@Tuğçe: Kütüphaneci,
Logan Belle’in Mart ayı içerisinde Artemis Yayınlarından çıkan Erotik Romance
kitabı. Fazlasıyla Grinin Elli Tonu ile karşılaştırılan bir kitap olması
nedeniyle, açıkçası hem ben hem de @Küçük
Kız ciddi bir çekince ile başladık.
Grinin
Elli Tonunu okurken eğlenmediğimizden değil; sadece şu sıralar ülkemizde bu
kitaba benzerliği ile reklamı yapılan kitapların içerikleri konusunda ciddi
endişelerimiz olmasından ve bu konuda kötü deneyime sahip olmamızda ötürü diyelim.
Ama boşuna endişelenmişiz diyebilirim, bunu da aynı keyifle okuduk ve hatta
onun kadar uzun olmaması ve yazımının çok daha başarılı olması da yanımıza kâr
kaldı.
Ayrıca
ana karakterimiz Regina Finch’in bir kütüphaneci olması, en azından benim gibi
bir kitap kurdu için kitabı oldukça keyifli hale getirdi. Oldum olası
yabancıların kütüphane alışkanlıklarına heves etmişimdir, hele bir de kitap
dünyanın en ünlü kütüphanelerinden birinin içinde geçince ve bir sürü detayı
gözler önüne serince, benim için inanılmaz bir keyif oldu. Çok sıkıcıyım di mi,
@Küçük Kız? ;)
@Küçük Kız: Kesinlike katılıyorum bebek, hem kütüphane konusundaki yorumuna hemde sıkıcı olmana (:
Bizim Regina Finch'imiz!!!! |
Kitabın içine girersek (Senden önce atladım hemen), Regina Finch, akıllı ve tam bir kitap kurdu ve en büyük hayali olan New York Halk Kütüphanesinde çalışmak için, annesini bırakıp Philadelphia’dan New York’a taşınmış. Bu zamana kadar, annesinin dizinin dibinden hiç ayrılmamış; sekiz yaşında babasını kaybetmesi ile annesi tamamen Regina’ya bağımlı hale gelmiş ve kızcağız üniversite yıllarında bile evinden uzaklaşamamış. Regina’ ya dönersek, erkeklerle ilişkiler konusunda son derece tecrübesiz. En sevdiğim kız modeli kendisi anlayacağınız. (: [Kıza piyango vuruyor yani, böyle kızlara hep olmaz mı zaten.]Bir de annesinin erkeklerden uzak durması konusunda sürekli baskı kurduğunu göz önüne alırsak, durumun ne noktada olduğunu anlarsınız herhalde. (: Kız uçmuş ahahah (: Regina’nın annesini senden dinlemek istiyorum (:
@Tuğçe: Regina’nın
annesine gelirsek, kendisinin ne kadar sinir bozucu olduğunu bir alıntı ile
açıklamak istiyorum, kendisinin başka bir söze ihtiyacı yok!;
“Bir noktada
biriyle çıkmam gerekecek, anne. Sen de babamla tanıştığında benim yaşımda değil
miydin?”
“Ve bak sonunda neler oldu.”
Regina, annesinin bununla neyi kastettiğini bilmiyor ve bilmek istemiyordu.
“İkiniz gayet mutlu görünüyordunuz,” dedi özlemle.
“O beni bırakıp gidene dek.”
“Anne, babam seni bırakmadı. Öldü.”
“Sonuç aynı, Regina…”
Kitabın
erkek kahramanı Sebastian, bu konuda sözü sanırım sana bıraksam daha iyi ederim
@Küçük Kız. Seni dinliyoruz…
Bizim Sebatian'ımız!!! |
Kendisi ünlü bir
fotoğrafçı, Kütüphane’de sözü geçen insanlardan ve cemiyette oldukça tanıyor; ağırlığı
olan ve sakin yapılı bir adam. Saldırgan ya da aşırı gizemli diyemem ancak
kendi sınırlarını bilen ve bu konuda çizgisini bozmayan bir adam. Cinsel
kimliği konusunda net olması, insanlardan beklentilerini dolandırmadan dile
getirmesi, talepleri konusunda açık olması beni benden aldı =D
@Tuğçe: Bu kadar
ciddiyetle açıklaman da beni benden aldı ;)
Mükemmel bir vücut,
çapkın gülücükler, gizemli bir çekicilik, se.ksapa.lite mi dersiniz! Ah bebeğim
Harem’e aldım gitti! =D (@Tuğçe: hmm şaşılacak bir durum)
Kıskanma! Christian Grey
kadar olmasa da, en az onun kadar korumacı bir adam daha var karşımızda. Kızın,
beslenmesi ve kendine iyi bakması, iyi şeylere sahip olması hususundaki
hassasiyetlerini birbirlerine çok yakın buldum. Sebastian biraz daha duygusal
ve anlayışlı bir karakter diyebilirim. Başlarda duygusuz ve sert bir karakter
olarak okuduğumuz Sebastian’a sonlara doğru âşık olmamanız mümkün değil =D
Ve tabii ki; Regina
gönlünü bu milyarder genç adama kaptırır, burada herhalde bir şüphe zaten yok!
Adam her anlamda mükemmel! Tanrım @Tuğçe beni durdur =D
@Tuğçe: Bunun pek mümkün olabileceğini sanmıyorum,
canım. Hele de kitabı gecenin 12sinde bitirip beni bunun için aradığını
düşünecek olursak ;) Bu nedenle ben kitaba döneyim…
Sebastian
bildiğimiz adamlardan değil; Küçük Kız’ın uçurduğu kadar var mı bir yorum
yapmıcam, ama ;) - malum kitaplardaki erkek karakterlerinden kocaman bir
gezegene sahip kendisi - Bu kitap türü için konuşursak, aslında tam bildiğimiz
adamlardan yakışıklı, zengin, güçlü, dominant ve yatak arkadaşının tamamen kendi
hükmü altında olmasını istiyor - bu konuda kendisini Christian ile
karıştırmayalım; ödün vermeye niyeti yok. Ki, bana göre hikayenin en
ferahlatıcı yanı buydu. Adam sorunlu değil (en azından çok büyük anlamda değil)
ve yaşam tarzı bu, bundan hoşlanıyor, karşısındaki için değişmek niyetinde de değil.
Ve değişmiyor buna hazırlıklı olun (:
Sebastian
sayesinde, Regina cinselliği ve boyun eğmeyi keşfediyor, kitabın kendi
tanıtımında da yazdığı gibi bu kitapta BDSM ögeler mevcut, iğrenç detaylar var
mı, hayır yok. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki , yatak odasında geçen
diğer sahneler de bu türde şu sıralar bizim piyasamızda boy gösteren kitaplara
göre oldukça sadeleştirilmiş halde ve gözümüze sokacak sıklıkta ya da detayda
değil.
@Küçük Kız: Kitabın en sevdiğim kısmı buydu,
okurken mideniz ağzına gelmiyor ve en ince ayrıntısına kadar önünüze konan
şeyler yok. Kitabın fazla uzun sürmediğini göz önüne alırsak, bu sahnelerde
fazla uzun değil haliyle. Ve bu türdeki bir çok örneğin aksine, konu bu
sahneler ve ardında yaşanan kontrol üzerine değil; ikili arasında gelişen aşk
hikayesine odaklı ve tabii, Regina’nın kendini bulmasına.
@Tuğçe: Bu
noktada kitabın çevirisini de beğendim, birkaç ufak tefek hata vardı ve bir de
aynı paragrafın içinde devam eden sahne geçişleri – ki bazı yerleri, ne
oluyoruz diyerek, tekrar okumama neden oldular –ben bunları eleştirecek noktada
olduğumu düşünmüyorum; oldum olası Türkçe’nin bu tür kitaplar için sert
olduğunu düşünmüşümdür, ama bu kitapta en ateşli sahneleri okurken bile beni
rahatsız eden, zorlayan bir anlatım biçimi olmadı. Kitabın editörünü ve
çevirmenini ayrıca tebrik ediyorum. Sadece bu noktada, üç yerde gözlerimi
devirmeme neden olan cümle oldu ve kitabın tarzına yakışmadığını düşündüm.
Belki bu yaşam tarzını pek bilmiyor ve görmüyor olmakla alakalı olabilir, ama
yine de o cümleler oturmamış geldi bana;
“Sen kötü
bir kızsın,”dedi Sebastian. “Yaramazlık yaptın…”
Gerçekten
mi? O karizmadaki adam bu şekilde mi konuşacak, yapay geldi biraz bana…
“U-uu.
Kulağa çok ciddi geliyor….”
“Ben
eşitliğe inanırım, bebek.”
Bu
iki cümle farklı yerlerde geçiyor, ama bunlarda bana göre kitabın tümünde bir
karizması ve ciddiyeti olan 28 yaşındaki (ya da o civardaydı sanırım) bir adama
hiç gitmemiş, söylemeden edemeyeceğim.
@Küçük Kız: Ahaha okurken dedim Tuğçe buralara
banko takılacak diye, keza yanılmamışım (:
Hem Regina, hem
Sebastian, kolay sevilebilir yaratılmış karakterler ve Sebastian son derece
gerçekçi buna şüphe yok, ama biraz daha karakter gelişimi kimseye zarar
vermezdi. İkilinin birbirinde cinsel çekim dışında gerçekten ne bulduğunu pek
fazla anlayamıyoruz. Geçmişlerini, özellikle Sebastian’ın bu kadar kendine
kapalı olmasının öyküsünü göremiyoruz, sadece kısa bir bakış var kitapta buna.
Aynı sıkıntı ikincil karakterlerde de söz konusu tabii ki, ama onlarda
özellikle de Alex ve Margaret çok sevimlililer. Regina’nın müdürü Sloan’a
gelince, en havada kalan karakter o olmuş, keşke yaptıklarının daha net
sebeplerini de görebilseydik.
Vee Bettie Page!!! |
Benim
bu tip kitaplarla ilgili en büyük problemim; fazlasıyla saf, iyi niyetli ve
güzelliğinin farkında olmayan kızların bir anda yirmi küsur senenin tüm
sakınmalarını boş vermeleri ve her şeyi göze almaları ve dahası, bu yolda
cinselliğinde en uç noktasından başlıyor olmaları. Bunu yaparken de hiç
tereddüt yaşamamaları, en azından inandırıcı bir tereddüt yaşamamaları.
Yazarlarında bunu “aşk gözünü kör etmiş” mantığının arkasına gizlemesi… Hazırım
@Küçük Kız, bu söylemden memnun olmayacağını düşünüyorum ;)
@Küçük Kız: Senin
genel olarak detaycılığın beni benden alıyor zaten! Ama inanmayacaksın en
azından bu kitapta şu şekilde katılmıyorum =D, kızımız zaten o baskıdan kaçmak
için New York’a taşınıyor. Bünyesinde başlamış bir isyankarlık var. (Ana’dan
bir farkı var yani)
Ama genel anlamda eleştirin doğru, “yasaklar delinmek içindir!” “baskı kurma
bak sapıtır” cümlelerinin ütopik kahramanları kendileri genelde. Ahaha bu kadar
sene kendini tut sonra bir açıl tutabilene aşk olsun! Wo-ho uçuyoruz bebeğim.
(:
@Tuğçe: Sonuç
olarak, kesinlikle iyi yazılmış, çabuk okunan bir romandı. Bu türü seviyorsanız
ve içinde diğerlerinden biraz daha fazla aşk hikayesi olsun istiyorsanız
güvenle alıp okuyabileceğiniz, iyi bir kitap.
@Küçük Kız: Ahahah çabuk okunan bir roman kısmını okurken sesli bir
kahkaha attım!
Sizlere, Pamuk İpliği
çalışmamızda olduğu gibi, TwinS için hazırlanırken Tuğçe ile aramızda geçen
olayı aktarmak istiyorum! (Beni kesin dövecek! Ama napiyim onunla hayatımın
akışı tamamen bambaşka! Seviyom seni. =D Kızmaaa =D)
*****
Saat 21:00/Tuğçe:(Telefon çalar) Küçük Kız,
senin kitabın bende. Adana’ya gitmeden uğrayıp alman lazım, pazartesi günü
TwinS var sen ne ara okuyacaksın bunu hiç bilmiyorum, yetişecek valla kırarım
bacaklarını =D (kötü kadın gülüşü)@Tuğçe: Son
cümle hariç tamamı doğru, benim gibi sakin ve ciddi bir insan hiç bacak
kırabilir mi? Aşk olsun!
Saat 22:00/Tuğçe’nin evine kısa bir
ziyaret yapılır (malum evler dip dibe nerdeyse),
yolculuk öncesi helalleşilir ve kitap teslim alınır. Küçük Kız pir mutlu! =D
Saat 22:15/Küçük Kız evine gider, valizini
hazırlar, malum saat 05:00’de uçağı kalkacaktır.
Saat 22:30/Valiz hazırlığı biter.
Kütüphaneci kitabına göz gezdirmek için Küçük Kız kitabı eline alır.
Saat 23:50/Küçük Kız, Tuğçe’yi
arar. Meşgul insan telefonu duymaz. Kim
bilir ne yapıyor.
Saat 00:15/Küçük Kız,
Facebookdan Tuğçe’ye yazar:
“Kuzu buralardamısın?”
“Buradayım canım, aramışsın
duymadım. Yatcam şimdi bugün çok yoruldum, Hayırdır?”
“Ya biz senle bu kitap erotik nasıl
olacak, içeriği nasıl acaba diye düşünüp duruyorduk ya,”
“Eee”
“Kızım, kitap müthiş! Sebastian’a
resmen aşık oldum! Aldım hareme gitti! Ben bu kadar beklemiyordum açıkcası,
midem kalkmadı hiç diyim sen anla =D”
“Nasıl yani, ne okudun da aşık oldun
adama?”
“E kitap bitti işte, seni onun için
aradım hatta =D”
“Ne zaman bitti, anlamadım hangi
kitapdan bahsediyorsun?”
“Kütüphaneci’den tabiî ki =D Hangi
kitap olcak manyak! =D”
“Şaka yapıyorsun!”
“Yoo neden ki? =D”
“Hayır, ya ben anlamıyorum ki sen
kitapları okuyor musun yiyor musun? Kızım demin almadın mı benden kitabı ne ara
okudun! Sen delirtceksin beni ya!”
“Ahaha, senmisin bana İngilizce
okuyup okuyup hava atan ahahah, uzak doğunun en hızlı kitap okuyan Küçük Kızıyım
ben bikere ahahah! TwinS’i dert etme canem ben kitabı bitirdim ;) Sende
bitirince yayına hazırlanırız, acele etmene gerek yok bütün hafta sonu senin
ahahah hadi yorgunsun uyu sen =D”
“Işığı yaktım, kitaba başlıyorum
bende… Nefret ediyorum senden! Bye…”
“hahahahahahahahhahaahahahahahhahahah
=D”
****
Dayak
yemeden kapatıyım konuyu ben iyisimi =D Konuyu değiştirelim;
Hadi
sizlerle bu haftaki TwinS’te neler yapıldı bakalım kısaca;
Her
hafta devam edecek olan Tür bazında inceleme ve TwinS çalışması için takipte
kalın! TwinS’te incelenecek bütün kitaplar her hafta çekiliş ile sizlere hediye
edilecek! =)
Sizi
seviyoruz! Haftaya incelenecek olan türümüz ve TwinS kitabımız ile yine
sizlerle olacağız ;) Yorumlanacak, yeni türleri belirleyebilmemiz için; sitelerimizde
bulunan oylamaya katılmayı ve incelenmesini istediğiniz türe oy vermeyi
unutmayın =D
Kütüphaneci çalışmamıza verdikleri desteklerden ötürü Artemis Yayınları 'na teşekkürü bir borç biliriz (:
Kütüphaneci çalışmamıza verdikleri desteklerden ötürü Artemis Yayınları 'na teşekkürü bir borç biliriz (:
Okurken kahkaha atmama sebep oldun :D Küçük kız manyaksın :D Bu doğallığına bayılıyorum :D
YanıtlaSilTuğçe ablayla zıt yorumlama tekniğinizin olması da ortaya harika bir çalışma çıkarıyor :)
Canım çok teşekkür ederim (: Tuğçe yalı kazığı zaten ahahahah :)
SilParçalıcak beni bir gün ama bakalım ne zaman (:
Allah'm!!! Sizi deliler! Ahahah =D
YanıtlaSilMüthiş olmuş, tam bir kitap yorumlaması olmuş ve çok beğendim *.*
Şu face konuşmanıza ise yarıldım, gülmekten öldüm ve daha nicesi =D Ahahahha XD
Gülersin tabi o akşam sen naklen canlı yayından izledin (: Ahahahah
SilAhaha :)) sabah sabah kahkaha ata ata okudum herbir satirini:)
YanıtlaSilCok iyisiniz cok guzel cok mukemmel yapiyorsunuz bu isi :)
Ellerinize saglik her cumlesine bayildim :) suppersiniz :))
sağol cnm benimmm :**
Silsizin sayenizde severek alıyorum kitapları:)
YanıtlaSilÇok çok teşekkür ederiz (: Ne mutlu bize (:
Silahahahahaha :)) yine süper bir twins çalışması olmuş arkadaşlar tebrikler :D bu tarz kitaplardan bıkmıştım açıkçası ama o kadar güzel anlatmışsınız ki en kısa sürede kitaplığımda yerini alacak sayenizde :) Ellerinize sağlık :)
YanıtlaSilkitap hakkındaki merakımı gideren bir inceleme olmuş, sizlere teşekkür ediyorum :D
YanıtlaSilsade bir inceleme yerine karşılıklı atışmanız ayrı bir hava katmış, eğlenerek okudum.
umarım kitabı kazanacak/satın alacak arkadaşlar da en az sizin kadar kitabı beğenir :)
gülmekten okuyamadım:-) harikasınız
YanıtlaSil