18 Nisan 2013

BloG-TwinS | Sıradaki Türü Siz Seçin 2.Etap || Sisli Dağların Ötesinde | Yorum

Herkese Merhabalar!Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi ile Tuğçe'nin Kitaplığı tarafından hazırlanan BloG-TwinS "Sıradaki Türü Sen Seç!" çalışmasının bu haftaki konuğu "Time Travel-Zaman Yolculuğu"
İlgili tür için çekilişi yapılan ve sizler için yorumlanan "Sisli Dağların Ötesinde" kitabını atışması ile karşınızdayız. Biz hazırlarken çok eğlendik, umarız sizde okurken keyif alırsınız.


@Küçük Kız: Bugün ki BloG-TwinS konuğumuz aslında Karen Marie Moning’ in Epsilon Yayınlarından çıkan “Sisli Dağların Ötesinde” kitabı. Ama @Tuğçe yanlış bir kitabı(!) okuduğu için ben size Sisli Dağların Ötesinde’yi anlatırken, o size Sisli Dağların Ötesinde sanıp okuduğu kitabı anlatacak. (: Bakmayın siz ona, gerçekten (: Hala okuduğu kitabın Sisli Dağların Ötesinde olduğunu ve onun ile ilgili yorum yazdığını iddia ediyor. Yorumunu okuduğunuzda siz de çok iyi anlayacaksınız ki kesinlikle yanlış kitabı okumuş!!
Tarihi aşk romanı ve İskoçları seven dünyalı hemcinslerim! Bu kitabı alın okuyun! O kadar büyük bir keyif alacaksınız ki dönüp bana teşekkür edeceksiniz (: Ve aman ha Tuğçe’ yi dikkate almayın (: Şaşırmış o (:
@Tuğçe: Sevgili @Küçük Kız bizim yorumlayacağımız kitapta değişiklik olacağını duyar duymaz, ne zamandır bana okutmaya çalıştığı bu kitabı BloG-TwinS çalışması olarak bastırdı durdu.
Hawk - Chris Pine
Kendisi okumuş, yorumlamış ve Hawk’ı zaten sahiplenmişti.  Bense tabii ki, kabul ettim; zaman yolculuğu konusunda çok heyecanlı olmasam da, tarihi aşk romanlarını, özellikle İskoçyalıları oldum olası sevmişimdir – en azından Julie Garwood ve Maya Banks’inkileri sevmiştim. Ayrıca bu kitaba dair o kadar çok harika olduğunu söyleyen yorum da duymuştum ki, fırsat bu fırsat okuyayım dedim. [@Küçük Kız: Milyonlarca insan yanılıyor olamaz değil mi(?)]
Ama daha ilk sayfada, hatta ilk paragrafta, gözlerimi devirmeye başlayacağımı düşünmemiştim.
(@Küçük Kız: Nee! Göz devirmek mi? )
“Su damlacıkları ıslak saçından süzülüp geniş göğsüne düşüyor ve karnındaki bir çift kas tepeciğinin ortasında birikinti oluşturuyordu. Ay ışığı açık pencereden içeri sızıp bronz tenine gümüş bir parıltı katıyor, dökme çelikten yapılmış bir heykelmiş illüzyonu yaratıyordu.”

(
@Küçük Kız: Alah seni kahretmesin! Ne var bu paragrafta adam mükemmel zaten, kadın düz bir şekilde yazmış. Hani ne fazla geldi, dokundu sana anlamıyorum! Ya Hawk, ya o Hawk arkadaşım günlerdir anlaşamadık şu konuda! (:Tanrım sabır! ) @Tuğçe: Seni ciddiye almıyorum, ve iki sayfa geçti hala okuduğum şuydu;
“Sidheach James Lyon Douglas mükemmel çenesini mükemmel eliyle sıvazladı, tıraş olduktan sadece birkaç saat sonra çıkan mükemmel sakalının gölgesi sinirine dokunuyordu.” (@Küçük Kız: Ah sakalını sevdiğim! Seni an itibariyle takmıyorum! Kıl oldum NET!)
Buradan itibaren, bu kitabı okumak benim için cidden son derece zor oldu ve Adrienne ile kesinlikle bir ortak yanımız olduğunu fark ettim; yakışıklı, fazlasıyla yakışıklı erkeklerden nefret ediyorum! – ve benimkisi anlaşılan Adrienne’nin aksine, kesinlikle gerçek bir nefret, en azından Hawk için öyle oldu.
Adrienne - Amy Smart
@Küçük Kız: Sevgili Tuğçe’nin Kitaplığı (artık ilişkimize bir sınırlama gelmesi şart oldu!), senin Adrienne ile ortak bir noktanın olması tıbben imkansız! Çünkü onun başta verdiği bu tepki yaşadığı ağır travmadan kaynaklanıyordu. Yani kızın kafasında problemler vardı. Ondan kimse düşmedi kızın üstüne, normale dönecek kesin dediler. Onların bir umudu vardı kızın adapte olacağına ilişkim… Hem Adrienne, Hawk’ tan son derece etkilendi ama belli etmedi. İçsel değildi bu yani, Adrienne Tanrı’nın yarattığı en muhteşem yaratığı yani Hawk’ı sevdi, etkilendi (Tıpkı Dünya üzerinde senin dışında bütün kızların etkilendiği gibi) ve beğendi ama belli etmedi. Ama ben kitapkileri çok net anyalabiliyorum hem de hepsini çünkü benimde hayatım da sen varsın.. ve bende tıpkı onlar gibi üstüne düşmüyorum!!!  Ama o kitaptakilerden farkım var, onların umudu vardı Adrienne ile ilgili, benimse seninle ilgili hiç yok…
Şimdi mükemmel ötesi bir kitap ve adamla karşı karşıya olduğumuz için konuyu çok uzatmadan anlatmaya başlıyorum. Zira, spoilerın dibine vurup, salyalarım akarken sizlere Hawk’ı (bebeğimi) sayfalarca anlatabilirim. Ama merak etmeyin yapmıcam.

Başlayalım bakalım, Adrienne 1997 yılında Amerika’da tek başına (bir de minicik kedisi ile birlikte) yaşamaktadır. Ah bebeğim başına gelecek inanılmaz olaylardan ve onun yerinde olmak için cinayet işleyebilecek milyonlarca kızdan haberi yoktur tabi (: Mesela benden!

@Tuğçe:
Anlıyorum(!) Neyse, şimdi bir adamımız var; adı Hawk. @Küçük Kız’ın tepkisinden (!) de az çok anlayabileceğiniz üzere, İskoçya tepelerinin o zamana kadar gelmiş, geçmiş en yakışıklı, en güzel adamı ve yatakta en becerikli sevgilisi, Kral James’in hizmetindeki 15 yılı dolmuş ve Denizin-üstündeki-Dalkeith’e geri dönmüştür. Mükemmel güzelliği ile kadınları ve tabii ki, kendisini memnun etmekle meşguldür, gönlünü de kimseye kaptırmak gibi bir niyeti yoktur. Hal böyle olunca kadınların kalbini de bol bol kırmaktadır.
Ve kitapta verilen çok temel bir ders var; Ne dilediğine dikkat et, gerçek olabilir…
  İşte tam burada sahneye Grimm giriyor ki; kendisi bu hikaye de sanırım en sevdiğim, hatta tek sevdiğim karakter. Sırf kendisi için ikinci kitabı alıp okuyacağım.

@Küçük Kız:
 Bir kere kitapta verilen ders o değil(!) Kitaptaki ana konu aşkın her şeyin üstesinden gelebileceği! Ve bir erkeğin gerçekte sevince neler yapabileceği… Aslında dışarıdan görülenlerin her zaman doğru olmadığı… Tanrım! Kimlerle Hawk’ı konuşuyorum, tartışıyorum ya! Sana daha fazla tutulmadan, devam etmeye çalışıyorum…
Peki kim bu Grimm, Hawk’ın en yakın arkadaşı ve aynı zamanda da yaveri. İkili çok eskiden beri dostlar. Grimm ve Hawk,  balkonda otururken, bir yıldız kayar. Grimm bu sırada yıldıza bakarak, Hawk için bir dilek tutar. (tabi bu sırada ona ziyadesiyle kıl olmuştur)Dileğinde, onun karşısına dizlerinin bağlarının çözdürecek kadar güzel ve seksi bir kadının çıkmasını ve ona kadına geri dönülemez bir şekilde aşık olmasını, (Grimm, Hawk’ ın hayatına giren ve onu gören bilen kadınlarının hepsinin hiçbir şekilde karşı koyamadığına defalarca şahit olduğundan) ve hayatında ki ilk Hayır’ ını bu kadından duymasını diliyor. – ne arkadaş ama (:  Ve Tanrım! Bu dileğin tuttuğunu düşünsenize. (: Bunun yazıldığı bir kitabı düşünsenize (:

@Tuğçe:
@KüçükKız, kitabı değil Hawk’ı anlatmaya devam ederken ben araya gireyim de en azından konusunu biraz görün. ;) (@Küçük Kız: Okuyun demek istedin sanırım ama o cümledeki asıl hata o kelime değil, bu kitabı(!) anlatma fiili senin gerçekleştirecek olman. Kitapta Hawk’tan başka anlatılacak bir şey varmış gibi laf ediyor bir de! Peh!)
Yok işte, sıkıntı orada… Daha önce dediğimiz gibi ciddi fantastik öğelere ve zamanda yolculuğa dayalı bir tarihi aşk romanı “Sisli Dağların Ötesinde”. Hikaye Peri Kraliçesinin Peri Kralı ve Soytarıyı kıskandırmak üzere oynadığı bir oyun ile açılıyor ve istediğini elde ediyor bu kraliçe. Soytarı ve Kral birlik olup, Hawk’ın canını yakmak üzere bir oyun kuruyorlar…

@Küçük Kız:
Şansa bakın ki kitapta Adrienne’in kendini geçmiş zamanda bulmasından sonra ilginç bir şekilde gerçekleşen olayların ardından Adrienne, Hawk ile mecburen evlendiriliyor. Hem de zamanda yolculuğun hemen ertesinde… Hem de birbirlerini bile görmeden, vekil aracılığı ile evleniyorlar. Bu önemli bir detay çünkü kitabın kurgusu bunun üzerine başlıyor, hani dikkat etmemek mümkün değil! Bilmem anlatabiliyor muyum birilerine!)

@Tuğçe:
Bu tür kitapların zamanda yolculuğun yarattığı sonuçlarla ilgilenmediğini biliyorum, ama 500 yıl geriye giden bir kadının da her gün oradaymışçasına hiç zorlanmadan oraya adapte olmasına, bir kere bile hayıflanmamasına ve “nereye geldim ben aman tanrım!” dememiş olmasına tüm kitap boyunca alışamadığımı söylemeden edemeyeceğim.
Peri Kraliçe
Yazar, okura Adrienne’nin New Orleans’tan yani garipliklere son derece alışkın, büyünün ve benzeri doğaüstü güçlerin yaygın olduğu bir yerden geldiğini bu zaman yolculuğu gerçekleşmeden üstüne basa basa tekrar etmiş olsa da, üç sene beş sene değil, 500 sene yahu… Bu kısmı takmayıp, kendimi aşk hikayesine bırakmaya çalışıyorum, ama yine olmuyor. Güçlü bir karakter olarak sunulmaya çalışılan Adrienne’ nin ağzı kocasına “hayır!” demekten başka pek laf yapmayı beceremiyor. Halbuki, ne güzel ortalar var ikilinin çok keyifli atışmasını okumamızı sağlayacak. O bir hayırda hayır tutturmuş gidiyor.

@Küçük Kız: Bak işte o kadar önyargılı okumuşsun ki kitabı nereleri nasıl anlamışsın üstüne yetmemiş BloG-TwinS’e (hem de bana karşı) yazıyorsun. Adrienne’ nin zaten zaman yolculuğundan önceki hayatında kafası kötü, psikolojik olarak dengesiz ve ürkek bir halde (sebebi için kitabı okuyun=D) Hem şaşırıp bir tepki veremeyeceği olaylar yaşıyor. Yani o zamandan olmadığını aslında kim olduğunu istese de söyleyemez ki, söylese de Allah aşkına kim inanır ki (?). Zaten söyleyebileceği zamanda Hawk’ı bir kere görmüş oluyor(!) Mucize o ki, o sahneden sonra cümle kurabildi kızcağız. Yani şu kitaba nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsun şaşkınım… (Yoo, aslında değilim. Sana alıştım ben… Normal karşılıyorum…)

@Tuğçe:
Yahu, tüm kitap birbirlerine olan düşüncelerini okuyoruz, ikilinin pek uzun diyalogları sen de biliyorsun ki, yok. Ben de gidip birine anlatsın demiyorum, kendi kendine bir kere düşünseydi, bir çıldırsaydı falan diyorum ama neyse…
Grimm
Bana kızıyorsun ama aralarında ki aşk nerde Allah aşkına onu söyle. Hawk sözde Adrienne’yi seviyor, sözde diyorum çünkü kitap boyunca Grimm’e hastalığında gelip gelmediğini sorması dışında, bu sevgiye dair duyduğum yegane şey Adrienne’yi karısı yapamamasının, ona tam anlamıyla sahip olamamış olmasının sıkıntısı.  Hawk, sevgi baskısı ile Adrienne’ye sahip olmaya ve sadece kendisinin olmaya zorlayarak özgürlüğünü kısıtlıyor, diyorum ve kendimi senden gelecek gazaba hazırlıyorum. :D

Ama hakkını yemeyeyim kitabın, aslında gerçekten potansiyeli olabilecek bir kitaptı; orijinal bir hikaye, eğlenceli olabilecek karakterler ve bir çok aşk romanındaki klişelerden kaçabilecek bir yazım. Ama , gidişatta çok ciddi bir hata var ve bana göre bu durum gemiyi batırabilecek boyutta. 

Adam
Sonuç olarak, bana uymadı, çok istedim ama olmadı işte… sevemedim ne Hawk’ı ne de hikayeyi… Ama gözü kapalı tarihi aşk romanlarını seven, İskoçyalıları, hele bir de mükemmel İskoçyalıları sevenlerin benimle aynı fikirde olmayacağına eminim. Ben İskoçyalılarıma Julie Garwood ve Maya Banks romanlarımda devam edeceğim… (:
 


Başka sözüm yok; Sanık sizindir @KüçükKız…



!!!------------------- @Küçük Kız BloG-TwinS YAZIŞMASINDAN ÇIKTI… ----------------------- !!!


 
SON SÖZ!

@Küçük Kız:
Bir insanın bu kitabı ve özellikle Hawk’ı sevmemesi için iki sebebi olabilir (ki bu iki sebebinde mantıklı olduğunu düşünmüyorum!)
1- Ya kişi, erkektir ve kıskançtır, Hawk ı sindirememiştir.
2- Ya da kişinin ciddi akli problemleri vardır. Kitabın verdiği mesajı anlayamamıştır.
3. Bir neden olabilecek, gezegenler arası farklılıklara değinmeyeceğim.Hoş,  bahanelerim o kadar azalıyor ki Tuğçe ile ilgili bir tek bu nedene kalabilirim.)

Tuğçe’nin erkek olmadığından eminim (kızını gördüm ve aşk yaşıyorum cimcime ile), akli problemler ile ilgili olarak da doktoru ve ailesi ile görüşüp sonuca göre onunla son BloG-TwinS çalışmam olup olmadığına karar vereceğim. Zira, Tuğçe’nin gerçeküstü yorumlarını böyle kitaplarda yapmasını daha fazla kalbimin ve psikolojimin kaldırabileceğimden emin değilim…
Sizlere TwinS çalışmasından evvel neler çektiğimi (ki çalışma sırasında çektiklerimi okudunuz zaten) kısa bir olayla anlatıyorum, bu kitapla ilgili daha nicesi var ancak moralim bozuk ve yazma hevesim ziyadesiyle kaçtı. O yüzden bunla idare edin. Neyse, keyifli okumalar efendim.


**Gece 11:00’de Küçük Kız’ın telefonu çalar. Tuğçe oldukça heyecanlıdır ve keyiflidir. Ses tonunda zafer kazanmış bir hal vardır. Kapatınca da o ses tonu olacak mı bakalım(:

Tuğçe:
Uyuyor muydun?

Küçük Kız:
Yok, kitap okuyordum cnm. Buyur, dinliyorum.

Tuğçe:
Ne okuyorsun ki? Ama dur konu o değil şimdi, bende Sisli Dağların Ötesinde’yi okumaya çalışıyorum kafama bir şey takıldı.

Küçük Kız:
Okumaya mı çalışıyorsun!? Nasıl yani? Ne takıldı bebeğim?

Tuğçe:
Ya bu ne saçma kitap, sen bunun neresine eridin bittin anlamadım ben. İlk sayfadan beri gözlerimi deviriyorum… Bir adam bu kadar övülemez, bayıldım resmen Tanrım…

Küçük Kız:
Sen hangi Sisli Dağları okuyorsun Allah aşkına? Yanlış kitabı aldıysan ve okuyorsan acayip dalga geçerim… yok, şaka yapıp Hawk’ım bebeğim üzerinden beni gıcık etmeye çalışıyorsan hiç komik değil.

Tuğçe:
Tabiki aynı kitaptan bahsediyoruz,  bak sende bana hak vereceksin söyleyince. Kitabın başında Hawk’ı öv öv bitirememiş ya anlatmış durmuş. (kitabı karıştırır ve ses tonundaki zaferin sebebi olan hatayı anlatmaya başlar)Kuzguni siyah saçlar, siyah gözler filan ve 21. Sayfaya bak evleniyorlar ve adamın gözlerine deniz mavisi diyor. Bildiğin mavi. Hadi bakalım, bu kadar anlat sonra yarattığın karakteri unut. Haksız mıyım? Kitabın başı birde daha ilerde neler göreceğim Allah bilir…

Küçük Kız:
Tuğçe, Hawk ile Adrienne vekil aracılığı ile evleniyor. O mavi gözlü olan Hawk değil, onun vekili…

----Sessizlik-----


Tuğçe:
  Düşün yani, kitaba nasıl ısınamadım ki dikkatimden kaçmış. Ne algılıyorum dediklerini, giremedim okurken ben bu kitabın içine…

Küçük Kız:
Ben kitabıma dönüyorum, iyi geceler…
@Küçük Kız: Yani şimdi siz karar verin, hangimizin dediklerine kulak vereceğinizi,

Başka sözüm yok Hakim Bey, Tuğçe mahkemenindir… Sizde kalabilir…








Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

8 yorum:

  1. İlk yorumu ben bırakayım dedim canım :) hala okurken gülüyorum... :) Bu kitaba olan körü körüne bağlılığın gözlerimi yaşartıyor :D ve Aşk Seni De Vurur atışması için sabırsızlanıyorum ;)

    ve tabii bir de Tatlı Bela için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla sevgili blog ikizim bir tek değil bu kitap yüzünden toplu linçe uğrayabilirsin haberin olsun (: ellerimize sağlık ne diyim (:
      Ama en çok keyif alarak hazırladığım TwinS oldu cidden (:
      Bazen benim sinirlerimi ciddi zorluyorsun (mesela Hawk da yaptın) ama bundan sapıkça bir zevk aldığını düşünüyorum (:
      Zira telefondaki o sesi unutmam mümkün değil ahahaha (:

      Sil
  2. Bir de yandaki resimlri gördüm, yazmadan edemedim... Süperler!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha değil mi bende çok sevdim daha da eklicem (: teşekkürler canım

      Sil
  3. siz nasıl bir gruba üyesiniz yahu :))) ahahaha öldüm gülmekten :))) tuğçenin kitaptan alamadığı enerji yazarken parmaklarına yansımış:D küçük kız da onun yanıldığını anlatmak adına tüm tırnaklarını çıkarmış ( çünkü o Hawk ve mükemmel bir iskoç :D ) harikasınız siz ya gerçekten kahkahalar attım okurken :))) ve tuğçe bende bir Hawk sever olarak seni kınıyorum :)))))))

    her şey bir yana gerçekten kutlarım bu twins zirvedir bence ikinizin içinde :))) yorumlayan ellerinize okuyan gözlerinize sağlık :)) Çok keyifli ve çok güzel bir çalışma olmuş :)))

    YanıtlaSil
  4. Tuğçe kitabı ne kadar da dikkatli okumuş öyle? :D Zaten yüzümde bir sırıtma ile okuyordum atışmalarınızı, telefon konuşmasında kendimden geçtim! :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Buse, kitabın beni zorlayan başlangıcı sonrası o kadar emindim ki sevmeyecegime, kendimce bir sacmalık bulunca, yarım sayfa daha okumayı bekleyemeden Kucuk Kızı aramış bulundum :) azıcık sabırlı olsaymışım, o diyalogu zor bulurmuş ama iste kısmet diyelim ;) Okuyanların bizim kadar keyif aldığını görmek cok guzel...

      Sil
  5. çok çok çok güldüm :)) Bu atışma gerçekten zirveniz olmuş arkadaşlar tek kelimeyle koptum okurken :)) Ayrıca yandaki resimlere de bayıldım canımmmm :)

    YanıtlaSil

Yorum yazan güzel ellerinize sağlık (:
ve Lütfen! Küfür içeren veyahut içeriğinde reklam olan yorumları yazmaktan sakınalım. Sormak istediğiniz sorular için bloğun sağ üst köşesinde bulunan İletişim kısmından her zaman mail atabilirsiniz. (:

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML