Herkese Merhabalar!Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi ile Tuğçe'nin Kitaplığı tarafından hazırlanan BloG-TwinS "Sıradaki Türü Sen Seç!" çalışmasının bu haftaki konuğu "Time Travel-Zaman Yolculuğu"
İlgili tür için çekilişi yapılan ve sizler için yorumlanan "Sisli Dağların Ötesinde" kitabını atışması ile karşınızdayız. Biz hazırlarken çok eğlendik, umarız sizde okurken keyif alırsınız.
İlgili tür için çekilişi yapılan ve sizler için yorumlanan "Sisli Dağların Ötesinde" kitabını atışması ile karşınızdayız. Biz hazırlarken çok eğlendik, umarız sizde okurken keyif alırsınız.
@Küçük Kız:
Bugün ki BloG-TwinS konuğumuz aslında Karen Marie Moning’ in Epsilon
Yayınlarından çıkan “Sisli Dağların Ötesinde” kitabı. Ama @Tuğçe yanlış bir
kitabı(!) okuduğu için ben size Sisli Dağların Ötesinde’yi anlatırken, o size
Sisli Dağların Ötesinde sanıp okuduğu kitabı anlatacak. (: Bakmayın siz ona,
gerçekten (: Hala okuduğu kitabın Sisli Dağların Ötesinde olduğunu ve onun ile
ilgili yorum yazdığını iddia ediyor. Yorumunu okuduğunuzda siz de çok iyi
anlayacaksınız ki kesinlikle yanlış kitabı okumuş!!
Tarihi aşk romanı ve İskoçları
seven dünyalı hemcinslerim! Bu kitabı alın okuyun! O kadar büyük bir keyif
alacaksınız ki dönüp bana teşekkür edeceksiniz (: Ve aman ha Tuğçe’ yi dikkate
almayın (: Şaşırmış o (:
@Tuğçe:
Sevgili @Küçük Kız bizim
yorumlayacağımız kitapta değişiklik olacağını duyar duymaz, ne zamandır bana
okutmaya çalıştığı bu kitabı BloG-TwinS çalışması olarak bastırdı durdu.
Hawk - Chris Pine |
Kendisi okumuş, yorumlamış ve
Hawk’ı zaten sahiplenmişti. Bense tabii ki, kabul ettim; zaman
yolculuğu konusunda çok heyecanlı olmasam da, tarihi aşk romanlarını, özellikle
İskoçyalıları oldum olası sevmişimdir – en azından Julie Garwood ve Maya
Banks’inkileri sevmiştim. Ayrıca bu kitaba dair o kadar çok harika olduğunu
söyleyen yorum da duymuştum ki, fırsat bu fırsat okuyayım dedim. [@Küçük
Kız: Milyonlarca insan yanılıyor olamaz değil mi(?)]
Ama daha ilk sayfada, hatta ilk
paragrafta, gözlerimi devirmeye başlayacağımı düşünmemiştim.
(@Küçük Kız: Nee! Göz devirmek mi? )
(@Küçük Kız: Nee! Göz devirmek mi? )
“Su damlacıkları ıslak saçından
süzülüp geniş göğsüne düşüyor ve karnındaki bir çift kas tepeciğinin ortasında
birikinti oluşturuyordu. Ay ışığı açık pencereden içeri sızıp bronz tenine
gümüş bir parıltı katıyor, dökme çelikten yapılmış bir heykelmiş illüzyonu yaratıyordu.”
(@Küçük Kız: Alah seni kahretmesin! Ne var bu paragrafta adam mükemmel zaten, kadın düz bir şekilde yazmış. Hani ne fazla geldi, dokundu sana anlamıyorum! Ya Hawk, ya o Hawk arkadaşım günlerdir anlaşamadık şu konuda! (:Tanrım sabır! ) @Tuğçe: Seni ciddiye almıyorum, ve iki sayfa geçti hala okuduğum şuydu;
(@Küçük Kız: Alah seni kahretmesin! Ne var bu paragrafta adam mükemmel zaten, kadın düz bir şekilde yazmış. Hani ne fazla geldi, dokundu sana anlamıyorum! Ya Hawk, ya o Hawk arkadaşım günlerdir anlaşamadık şu konuda! (:Tanrım sabır! ) @Tuğçe: Seni ciddiye almıyorum, ve iki sayfa geçti hala okuduğum şuydu;
“Sidheach James Lyon Douglas
mükemmel çenesini mükemmel eliyle sıvazladı, tıraş olduktan sadece birkaç saat
sonra çıkan mükemmel sakalının gölgesi sinirine dokunuyordu.” (@Küçük Kız: Ah sakalını sevdiğim!
Seni an itibariyle takmıyorum! Kıl oldum NET!)
Buradan itibaren, bu kitabı
okumak benim için cidden son derece zor oldu ve Adrienne ile kesinlikle bir
ortak yanımız olduğunu fark ettim; yakışıklı, fazlasıyla yakışıklı erkeklerden
nefret ediyorum! – ve benimkisi anlaşılan Adrienne’nin aksine, kesinlikle
gerçek bir nefret, en azından Hawk için öyle oldu.
Adrienne - Amy Smart
|
@Küçük Kız:
Sevgili Tuğçe’nin Kitaplığı (artık ilişkimize bir sınırlama gelmesi şart
oldu!), senin Adrienne ile ortak bir noktanın olması tıbben imkansız! Çünkü
onun başta verdiği bu tepki yaşadığı ağır travmadan kaynaklanıyordu. Yani kızın
kafasında problemler vardı. Ondan kimse düşmedi kızın üstüne, normale dönecek
kesin dediler. Onların bir umudu vardı kızın adapte olacağına ilişkim… Hem
Adrienne, Hawk’ tan son derece etkilendi ama belli etmedi. İçsel değildi bu
yani, Adrienne Tanrı’nın yarattığı en muhteşem yaratığı yani Hawk’ı sevdi,
etkilendi (Tıpkı Dünya üzerinde senin dışında bütün kızların etkilendiği gibi)
ve beğendi ama belli etmedi. Ama ben kitapkileri çok net anyalabiliyorum hem de
hepsini çünkü benimde hayatım da sen varsın.. ve bende tıpkı onlar gibi üstüne
düşmüyorum!!! Ama o kitaptakilerden
farkım var, onların umudu vardı Adrienne ile ilgili, benimse seninle ilgili hiç
yok…
Şimdi mükemmel ötesi bir kitap ve
adamla karşı karşıya olduğumuz için konuyu çok uzatmadan anlatmaya başlıyorum.
Zira, spoilerın dibine vurup, salyalarım akarken sizlere Hawk’ı (bebeğimi)
sayfalarca anlatabilirim. Ama merak etmeyin yapmıcam.
Başlayalım bakalım, Adrienne 1997 yılında Amerika’da tek başına (bir de minicik kedisi ile birlikte) yaşamaktadır. Ah bebeğim başına gelecek inanılmaz olaylardan ve onun yerinde olmak için cinayet işleyebilecek milyonlarca kızdan haberi yoktur tabi (: Mesela benden!
Başlayalım bakalım, Adrienne 1997 yılında Amerika’da tek başına (bir de minicik kedisi ile birlikte) yaşamaktadır. Ah bebeğim başına gelecek inanılmaz olaylardan ve onun yerinde olmak için cinayet işleyebilecek milyonlarca kızdan haberi yoktur tabi (: Mesela benden!
@Tuğçe: Anlıyorum(!) Neyse, şimdi bir adamımız var; adı Hawk. @Küçük Kız’ın tepkisinden (!) de az çok anlayabileceğiniz üzere, İskoçya tepelerinin o zamana kadar gelmiş, geçmiş en yakışıklı, en güzel adamı ve yatakta en becerikli sevgilisi, Kral James’in hizmetindeki 15 yılı dolmuş ve Denizin-üstündeki-Dalkeith’e geri dönmüştür. Mükemmel güzelliği ile kadınları ve tabii ki, kendisini memnun etmekle meşguldür, gönlünü de kimseye kaptırmak gibi bir niyeti yoktur. Hal böyle olunca kadınların kalbini de bol bol kırmaktadır.
Ve kitapta verilen çok temel bir ders var; Ne dilediğine dikkat et, gerçek olabilir… İşte tam burada sahneye Grimm giriyor ki; kendisi bu hikaye de sanırım en sevdiğim, hatta tek sevdiğim karakter. Sırf kendisi için ikinci kitabı alıp okuyacağım.
@Küçük Kız: Bir kere kitapta verilen ders o değil(!) Kitaptaki ana konu aşkın her şeyin üstesinden gelebileceği! Ve bir erkeğin gerçekte sevince neler yapabileceği… Aslında dışarıdan görülenlerin her zaman doğru olmadığı… Tanrım! Kimlerle Hawk’ı konuşuyorum, tartışıyorum ya! Sana daha fazla tutulmadan, devam etmeye çalışıyorum…
Peki kim bu Grimm, Hawk’ın en
yakın arkadaşı ve aynı zamanda da yaveri. İkili çok eskiden beri dostlar. Grimm
ve Hawk, balkonda otururken, bir yıldız kayar.
Grimm bu sırada yıldıza bakarak, Hawk için bir dilek tutar. (tabi bu sırada ona
ziyadesiyle kıl olmuştur)Dileğinde, onun karşısına dizlerinin bağlarının
çözdürecek kadar güzel ve seksi bir kadının çıkmasını ve ona kadına geri
dönülemez bir şekilde aşık olmasını, (Grimm, Hawk’ ın hayatına giren ve onu
gören bilen kadınlarının hepsinin hiçbir şekilde karşı koyamadığına defalarca
şahit olduğundan) ve hayatında ki ilk Hayır’ ını bu kadından duymasını diliyor.
– ne arkadaş ama (: Ve Tanrım! Bu dileğin tuttuğunu düşünsenize. (: Bunun yazıldığı bir kitabı
düşünsenize (:
@Tuğçe: @KüçükKız, kitabı değil Hawk’ı anlatmaya devam ederken ben araya gireyim de en azından konusunu biraz görün. ;) (@Küçük Kız: Okuyun demek istedin sanırım ama o cümledeki asıl hata o kelime değil, bu kitabı(!) anlatma fiili senin gerçekleştirecek olman. Kitapta Hawk’tan başka anlatılacak bir şey varmış gibi laf ediyor bir de! Peh!)
Yok işte, sıkıntı orada… Daha önce dediğimiz gibi ciddi fantastik öğelere ve zamanda yolculuğa dayalı bir tarihi aşk romanı “Sisli Dağların Ötesinde”. Hikaye Peri Kraliçesinin Peri Kralı ve Soytarıyı kıskandırmak üzere oynadığı bir oyun ile açılıyor ve istediğini elde ediyor bu kraliçe. Soytarı ve Kral birlik olup, Hawk’ın canını yakmak üzere bir oyun kuruyorlar…
@Küçük Kız: Şansa bakın ki kitapta Adrienne’in kendini geçmiş zamanda bulmasından sonra ilginç bir şekilde gerçekleşen olayların ardından Adrienne, Hawk ile mecburen evlendiriliyor. Hem de zamanda yolculuğun hemen ertesinde… Hem de birbirlerini bile görmeden, vekil aracılığı ile evleniyorlar. Bu önemli bir detay çünkü kitabın kurgusu bunun üzerine başlıyor, hani dikkat etmemek mümkün değil! Bilmem anlatabiliyor muyum birilerine!)
@Tuğçe: Bu tür kitapların zamanda yolculuğun yarattığı sonuçlarla ilgilenmediğini biliyorum, ama 500 yıl geriye giden bir kadının da her gün oradaymışçasına hiç zorlanmadan oraya adapte olmasına, bir kere bile hayıflanmamasına ve “nereye geldim ben aman tanrım!” dememiş olmasına tüm kitap boyunca alışamadığımı söylemeden edemeyeceğim.
Peri Kraliçe |
Yazar, okura Adrienne’nin New
Orleans’tan yani garipliklere son derece alışkın, büyünün ve benzeri doğaüstü
güçlerin yaygın olduğu bir yerden geldiğini bu zaman yolculuğu gerçekleşmeden
üstüne basa basa tekrar etmiş olsa da, üç sene beş sene değil, 500 sene yahu…
Bu kısmı takmayıp, kendimi aşk hikayesine bırakmaya çalışıyorum, ama yine
olmuyor. Güçlü bir karakter olarak sunulmaya çalışılan Adrienne’ nin ağzı
kocasına “hayır!” demekten başka pek laf yapmayı beceremiyor. Halbuki, ne güzel
ortalar var ikilinin çok keyifli atışmasını okumamızı sağlayacak. O bir hayırda
hayır tutturmuş gidiyor.
@Küçük Kız: Bak işte o kadar önyargılı okumuşsun ki kitabı nereleri nasıl anlamışsın üstüne yetmemiş BloG-TwinS’e (hem de bana karşı) yazıyorsun. Adrienne’ nin zaten zaman yolculuğundan önceki hayatında kafası kötü, psikolojik olarak dengesiz ve ürkek bir halde (sebebi için kitabı okuyun=D) Hem şaşırıp bir tepki veremeyeceği olaylar yaşıyor. Yani o zamandan olmadığını aslında kim olduğunu istese de söyleyemez ki, söylese de Allah aşkına kim inanır ki (?). Zaten söyleyebileceği zamanda Hawk’ı bir kere görmüş oluyor(!) Mucize o ki, o sahneden sonra cümle kurabildi kızcağız. Yani şu kitaba nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsun şaşkınım… (Yoo, aslında değilim. Sana alıştım ben… Normal karşılıyorum…)
@Tuğçe: Yahu, tüm kitap birbirlerine olan düşüncelerini okuyoruz, ikilinin pek uzun diyalogları sen de biliyorsun ki, yok. Ben de gidip birine anlatsın demiyorum, kendi kendine bir kere düşünseydi, bir çıldırsaydı falan diyorum ama neyse…
Grimm |
Bana kızıyorsun ama aralarında ki aşk nerde Allah
aşkına onu söyle. Hawk sözde Adrienne’yi seviyor, sözde diyorum çünkü kitap
boyunca Grimm’e hastalığında gelip gelmediğini sorması dışında, bu sevgiye dair
duyduğum yegane şey Adrienne’yi karısı yapamamasının, ona tam anlamıyla sahip
olamamış olmasının sıkıntısı. Hawk,
sevgi baskısı ile Adrienne’ye sahip olmaya ve sadece kendisinin olmaya
zorlayarak özgürlüğünü kısıtlıyor, diyorum ve kendimi senden gelecek gazaba hazırlıyorum.
:D
Ama hakkını yemeyeyim kitabın, aslında gerçekten potansiyeli olabilecek bir kitaptı; orijinal bir hikaye, eğlenceli olabilecek karakterler ve bir çok aşk romanındaki klişelerden kaçabilecek bir yazım. Ama , gidişatta çok ciddi bir hata var ve bana göre bu durum gemiyi batırabilecek boyutta.
Ama hakkını yemeyeyim kitabın, aslında gerçekten potansiyeli olabilecek bir kitaptı; orijinal bir hikaye, eğlenceli olabilecek karakterler ve bir çok aşk romanındaki klişelerden kaçabilecek bir yazım. Ama , gidişatta çok ciddi bir hata var ve bana göre bu durum gemiyi batırabilecek boyutta.
Adam |
Başka sözüm yok; Sanık sizindir @KüçükKız…
!!!------------------- @Küçük Kız BloG-TwinS YAZIŞMASINDAN ÇIKTI… ----------------------- !!!
SON SÖZ!
@Küçük Kız: Bir insanın bu kitabı ve özellikle Hawk’ı sevmemesi için iki sebebi olabilir (ki bu iki sebebinde mantıklı olduğunu düşünmüyorum!)
1- Ya kişi, erkektir ve kıskançtır, Hawk ı sindirememiştir.
2- Ya da kişinin ciddi akli problemleri vardır. Kitabın verdiği mesajı anlayamamıştır.
3. Bir neden olabilecek, gezegenler arası farklılıklara değinmeyeceğim.Hoş, bahanelerim o kadar azalıyor ki Tuğçe ile ilgili bir tek bu nedene kalabilirim.)
Tuğçe’nin erkek olmadığından eminim (kızını gördüm ve aşk yaşıyorum cimcime ile), akli problemler ile ilgili olarak da doktoru ve ailesi ile görüşüp sonuca göre onunla son BloG-TwinS çalışmam olup olmadığına karar vereceğim. Zira, Tuğçe’nin gerçeküstü yorumlarını böyle kitaplarda yapmasını daha fazla kalbimin ve psikolojimin kaldırabileceğimden emin değilim…
Sizlere TwinS çalışmasından evvel
neler çektiğimi (ki çalışma sırasında çektiklerimi okudunuz zaten) kısa bir
olayla anlatıyorum, bu kitapla ilgili daha nicesi var ancak moralim bozuk ve
yazma hevesim ziyadesiyle kaçtı. O yüzden bunla idare edin. Neyse, keyifli
okumalar efendim.
**Gece 11:00’de Küçük Kız’ın telefonu çalar. Tuğçe oldukça heyecanlıdır ve keyiflidir. Ses tonunda zafer kazanmış bir hal vardır. Kapatınca da o ses tonu olacak mı bakalım(:
Tuğçe: Uyuyor muydun?
Küçük Kız: Yok, kitap okuyordum cnm. Buyur, dinliyorum.
Tuğçe: Ne okuyorsun ki? Ama dur konu o değil şimdi, bende Sisli Dağların Ötesinde’yi okumaya çalışıyorum kafama bir şey takıldı.
Küçük Kız: Okumaya mı çalışıyorsun!? Nasıl yani? Ne takıldı bebeğim?
Tuğçe: Ya bu ne saçma kitap, sen bunun neresine eridin bittin anlamadım ben. İlk sayfadan beri gözlerimi deviriyorum… Bir adam bu kadar övülemez, bayıldım resmen Tanrım…
Küçük Kız: Sen hangi Sisli Dağları okuyorsun Allah aşkına? Yanlış kitabı aldıysan ve okuyorsan acayip dalga geçerim… yok, şaka yapıp Hawk’ım bebeğim üzerinden beni gıcık etmeye çalışıyorsan hiç komik değil.
Tuğçe: Tabiki aynı kitaptan bahsediyoruz, bak sende bana hak vereceksin söyleyince. Kitabın başında Hawk’ı öv öv bitirememiş ya anlatmış durmuş. (kitabı karıştırır ve ses tonundaki zaferin sebebi olan hatayı anlatmaya başlar)Kuzguni siyah saçlar, siyah gözler filan ve 21. Sayfaya bak evleniyorlar ve adamın gözlerine deniz mavisi diyor. Bildiğin mavi. Hadi bakalım, bu kadar anlat sonra yarattığın karakteri unut. Haksız mıyım? Kitabın başı birde daha ilerde neler göreceğim Allah bilir…
Küçük Kız: Tuğçe, Hawk ile Adrienne vekil aracılığı ile evleniyor. O mavi gözlü olan Hawk değil, onun vekili…
----Sessizlik-----
Tuğçe: Düşün yani, kitaba nasıl ısınamadım ki dikkatimden kaçmış. Ne algılıyorum dediklerini, giremedim okurken ben bu kitabın içine…
Küçük Kız: Ben kitabıma dönüyorum, iyi geceler…
@Küçük Kız:
Yani şimdi siz karar verin, hangimizin dediklerine kulak vereceğinizi,
Başka sözüm yok Hakim Bey, Tuğçe mahkemenindir… Sizde kalabilir…
Sevgilerle,
Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi
Tuğçe’nin Kitaplığı
Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi
Tuğçe’nin Kitaplığı
İlk yorumu ben bırakayım dedim canım :) hala okurken gülüyorum... :) Bu kitaba olan körü körüne bağlılığın gözlerimi yaşartıyor :D ve Aşk Seni De Vurur atışması için sabırsızlanıyorum ;)
YanıtlaSilve tabii bir de Tatlı Bela için...
Valla sevgili blog ikizim bir tek değil bu kitap yüzünden toplu linçe uğrayabilirsin haberin olsun (: ellerimize sağlık ne diyim (:
SilAma en çok keyif alarak hazırladığım TwinS oldu cidden (:
Bazen benim sinirlerimi ciddi zorluyorsun (mesela Hawk da yaptın) ama bundan sapıkça bir zevk aldığını düşünüyorum (:
Zira telefondaki o sesi unutmam mümkün değil ahahaha (:
Bir de yandaki resimlri gördüm, yazmadan edemedim... Süperler!!!
YanıtlaSilAhaha değil mi bende çok sevdim daha da eklicem (: teşekkürler canım
Silsiz nasıl bir gruba üyesiniz yahu :))) ahahaha öldüm gülmekten :))) tuğçenin kitaptan alamadığı enerji yazarken parmaklarına yansımış:D küçük kız da onun yanıldığını anlatmak adına tüm tırnaklarını çıkarmış ( çünkü o Hawk ve mükemmel bir iskoç :D ) harikasınız siz ya gerçekten kahkahalar attım okurken :))) ve tuğçe bende bir Hawk sever olarak seni kınıyorum :)))))))
YanıtlaSilher şey bir yana gerçekten kutlarım bu twins zirvedir bence ikinizin içinde :))) yorumlayan ellerinize okuyan gözlerinize sağlık :)) Çok keyifli ve çok güzel bir çalışma olmuş :)))
Tuğçe kitabı ne kadar da dikkatli okumuş öyle? :D Zaten yüzümde bir sırıtma ile okuyordum atışmalarınızı, telefon konuşmasında kendimden geçtim! :D
YanıtlaSilSevgili Buse, kitabın beni zorlayan başlangıcı sonrası o kadar emindim ki sevmeyecegime, kendimce bir sacmalık bulunca, yarım sayfa daha okumayı bekleyemeden Kucuk Kızı aramış bulundum :) azıcık sabırlı olsaymışım, o diyalogu zor bulurmuş ama iste kısmet diyelim ;) Okuyanların bizim kadar keyif aldığını görmek cok guzel...
Silçok çok çok güldüm :)) Bu atışma gerçekten zirveniz olmuş arkadaşlar tek kelimeyle koptum okurken :)) Ayrıca yandaki resimlere de bayıldım canımmmm :)
YanıtlaSil